Kimden: "Erkiner@aol.com"
Gönderenin kişi bilgilerini görüntüle
Kime: balcihasann@yahoo.com
Merhaba,
Kusura bakma, sana bir turlu yazi yazamadim. Gunlerdir 25 yilda Yazin dergisinden secmeler ile ugrasiyordum, nihayet bitti.
Sen bana bir ya da daha iyisi birkac konu soyle. Ne isine daha cok yarar bilemedigim icin soruyorum. Birisini secer yazarim.
Selamlar
Engin
Bu mesajı dikkat işaretle
Yazi konusu
30 Temmuz 2008 Çarşamba, 20:52
Kimden: "Erkiner@aol.com"
Gönderenin kişi bilgilerini görüntüle
Kime: balcihasann@yahoo.com
Sevgili yoldas,
Oncelikle bastan acik konustugun icin tesekkur ederim. Mihracin bulundugu bir yerde, baska bircok insan gibi benim de isim yoktur. Bu nedenle sayfana yazmam soz konusu degil.
Yazinda belirttigin birkac noktayi biraz acmaya calisacagim:
Hatirlarsan, Mihrac ile aramdaki meselelerde senin taraf olmani istemedim. Sana konuyla ilgili bilgi de gondermedim. Bircok insana ayni seyi yaptim. Zira insanlarin benden ogrenecekleri, Mihrac ozeliyle ilgili, yeni bir sey yok. Dahasi, bilgileri benimkinin birkac kati neredeyse. Benim tek ortaya cikardigim ya da yeterince belirgin olmayani belirginlestirdigim konu, Mihracin polis olmasidir. Suriye gizli servisi Muhaberatin polisi...
Ben bildiklerimi ornekleriyle soylerim, inanip inanmamak okuyanlara kalmistir. Gecmiste bu tur konularda sustugumda, madem biliyordun neden soylemedin? elestirisiyle karsilasmistim. Hakli bir elestiriydi.
1988 yilinda cok sayida insan bu orgutten ayrilip benimle gorusmek istediler. Bir brosur hazirlamislardi. Siz bilirsiniz ama bunu yayinlamasaniz iyi olur, demistim. Nedenini de acikca söylemistim: Mafyanin teorik elestirisi olmaz. Gizli polisle devrimci teori tartisilmaz. Bizim bu tur insanlarla ideolojik, politik ayriligimiz olamaz. Bu tur ayriliklar sol ile, devrimcilerle, komunistlerle olabilir. Suc isleme elemanlariyla olamaz.
Komunistlerin guclerini birlestirmesi gerektiginden soz ediyorsun. Guzel, ama kendine yeniden sor: Komunist ne demektir?
Komunist olmak ayni zamanda belirli bir degerler sistemine sahip olmak demektir. Marksist ya da marksist leninist olmak ve kendini komunist olarak tanimlamak komunist olmak icin yetmez. O degerler sistemi yoksa komunist olunmaz
Gizli polis elemanindan komunist olmaz, devrimcilerin -cogul yaziyorum- katilinden komunist olmaz, para icin insan oldurenden komunist olmaz, mafya cinayetlerine giren kisiden komunist olmaz, Kuzey Kore yonetiminden para alip Istanbuldaki Guney Kore Konsoloslugunu bombalayandan komunist olmaz...
Liste uzatilabilir. Bırak komunisti, bunlari yapandan insan bile olmaz.
Mihrac Ural benim icin dogru durust bir insan bile degildir.
Yazdiklarinin bir cumlesi hosuma gitti. Bircok kisi tepki vererek sayfamdan ayrildilar, buna bir anlam veremedim, diyorsun.
Turkiye devrimcileri, komunistleri soyledir boyledir ama bir degerler sistemine de sahiptirler. Kisi olarak karsilastigim olaylar da oldu. Bunu dogrulayan baska ornekler de duyunca dogrusu seviniyorum. Hepimizin yillardir icinde oldugu bu hareketin fazlasiyla eksigi ve hatasi var, ama birbirinden haberi olmadan, birakalim solu, insanlik degerlerine sahip cikmasi da var. Birbirine sahip cikmasi var, fazlasiyla kirli olanlari dislamasi var. Guzel olani, insanlarin bunu kendiliklerinden yapmalari. Cogu birbirini tanimiyor, bir yerden direktif geldigi icin de boyle yapmiyorlar.
Bu guzel bir deger.
Yukarida yazdiklarimdan Mihraci sayfandan cikar gibi bir talebim olmadigini anlamissindir. Benim en fazla yapabilecegim, insanlarin neden boyle davrandiklarini aciklamaktir, bunun otesinde degerlendirme sana aittir.
Iki hafta once Berlinde idim. Orada Turkiye solunun bilinen bir ismiyle karsilastim. Hic bir zaman ayni orgutte olmadik, ama birbirimizi taniriz. Kendisinin, masallah, bilgisi benimkinin neredeyse bes kati...
Bana anlatilani aktariyorum:
Suriyede Hafiz Esad olup yerine oglu gecince klikler arasinda guc kaymasi oldu. Mihrac, Muhaberat icindeki eski konumunu kaybetti. Simdi yeniden Turkiye devrimci hareketine girmeye calisiyor.
Bana iletilen degerlendirme aynen boyle. Degerlendirmesi sana ait.
Son olarak duzenli okurum olmana sevindim. Turkiye solundaki iki ayri orgutten kisa sure once iyi bir firca yedim. Aylardir bana diyorlardi ki, sana internet sayfasi yap diyoruz, yapmiyorsun, biz yapip sana veriyoruz, basina otur da ugras biraz.
Ve hem de uc sayfa birden yaptilar... Sayfalari benim yazilarimla da doldurmuslar. Simdi baslarina oturup ugrasmam lazim. Biraz ugrasayim adreslerini sana da bildiririm.
Sevgi ve selamlarimla
Engin
Bu mesajı dikkat işaretle
muhtelif
31 Temmuz 2008 Perşembe, 5:13
Kimden: "Erkiner@aol.com"
Gönderenin kişi bilgilerini görüntüle
Kime: balcihasann@yahoo.com
Sevgili Hasan,
Iki dosya gonderdim diyordun, ikisi de acildi. Birisi uzunca bir yazi, otekisi okunamaz harfler durumundaydi. Herhalde esas onemli olan okudugum yazi olsa gerektir.
Mihrac uzerinde fazla konusmaya ben de gerek gormuyorum. Benim icin durum acik, baska bir cok insan icin de acik. Geriye kalanlar icin o kadar acik degilse, ne yapalim!
Sadece su kadarini diyeyim. Devrimci mucadeleye gireli neredeyse 40 yil olacak, bir kisi disinda hic kimse icin bulundugu ulkenin polisiyle calisiyor demedim. Bu terim uluorta kullanilmaz, kullanan iddiasinin arkasinda durmak zorundadir ve ben de arkasindayim
Oteki konu... Ohooo, aleyhimde o kadar laf var ki... Para isi 15 yil oncesinin, iddia ettiler, kanit koyamayinca biraz ugrasip sonra orgutten ayrildilar, sonra ne yaptilar bilmiyorum. Ramazan Oncel in beni TKPye sikayet ettigini TKPliler bana soylemisti. Akilli ol, akilli, adami sikayet edeceksen, orgutune et, bize ne ediyorsun, demisler. O zaman daha TKEP vardi.
Bilmiyorlar tabii, onunla birlikte birkac kisi sikayet etti, arastirma acildi ve iddialarin asilsizligina karar verildi. Konu ondan sonra kapandi.
Ayni yil, 1993 yili baslarinda KKPnin davetlisi olarak Kubaya gitmistik. Orada kiz pesinde kosan iki kisinin sorumluluklarini aldim dondugumuzde. Birkac ay sonraki para konusunun ana kahramanlaridirlar. Adamlar kizla randevumuz var diye toplantilara gelmiyorlardi. Bunlari bir de acikca yazdim ustelik. Ve o zaman birdenbire farketmistim ki, bazi devrimcilerle MHPliler arasinda onemli bir fark bulunmuyor. Ideoloji giyilen ceket gibi, icsellesmemis. 1992de bir heyetle Orta Asya Turk cumhuriyetlerine gitmistim. Heyette birkac Turk is adami da vardi. Onlarin soydas dedikleri kadinlara davranisiyla, bunlarin yoldas dediklerine davranisiyla tumuyle ayniydi. Teori cok farkli ama insan ayni. Bu durum Turkiye devrimci hareketinin buyuk bir sorunudur.
Yilmaz Guney, ilginctir, bu konuyla hayli ugrasmis. Bu insanlarin bilinci vestiyer gibi, der. Teori, ogrendikleri yeni seyler insanlari degistirmiyor. Insan oylece duruyor. Kosullar degisince de aslina donuyor.
TKP-B kokenli olduguna gore merak ettigim bir konuyu sorayim. Biliyorsun, Silahli Devrim Birlikleri vardi. Benim degerlendirmem, bu konuda tecrubesi olan ama bu konuya disaridan bakan birinin degerlendirmesidir.
Bu insanlarin surekli polis baskinina ugramalarina, eylem yapamadan yakalanmalarina hayret ediyordum. Olur, hata yapilir, acik verilir, ama buradaki cok fazlaydi.
Bir donem, arkadaslar silahli mucadeleyi bilmiyorlar diye dusundum. Klasik parti yapisiyla silahli mucadele verilmez, hemen darbe yersin. Dahasi, daha mucadele baslamadan buyuk bir reklam kampanyasi vardi. Lavriyon Kampinda egitim yapildigi gazetelerde cikiyordu. Orada bol miktarda polis vardir tabii. Dahasi, bu egitim de konudan anlamamanin baska bir ornegi. Sehir gerillasinin egitimi kir gerillasindan cok farklidir.
Sonra silahli mucadele bitti.
Bu konuyu bana biraz anlatabilir misin?
Insanlar olduler, olebilirler. Ama olmek ayri, kendini oldurtmek ayridir. Bana daha cok ikincisi oluyormus gibi geldi. Dedigim gibi disaridan bakarak bu yorumu yapiyorum.
Yazinda bahsettigin tip Ibrahim Seven midir?
Bir de ne diyecegim. Sarp Kurayi tanimam, hic gormedim de, ama Paris faaliyetlerini biliyorum. Uyusturucu isleri, karanlik iliskiler... Onu savunan birkac eski subay devrimci vardi. Bildiklerimi onlara aktardim, tutumlarindan vazgecmediler. Ben bildigimi soyledim, inanmazlarsa onlarin bilecegi is.
Diyecegim, bu konularda herkesi ikna etmek mumkun degil, gerekli de degil. Onemli bir kesim gercek durumu biliyor ve uzak duruyor.
Baska da ne yapsinlar? Surekli bu konuyla ugrasilmaz. Isine bakacaksin, uzak duracaksin...
Selamlar ve sevgiler
Engin
Bu mesajı dikkat işaretle
devam edersek...
31 Temmuz 2008 Perşembe, 8:47
Kimden:"Erkiner@aol.com"
Gönderenin kişi bilgilerini görüntüle
Kime: balcihasann@yahoo.com
Kizinin gonderdigi yaziyi yine acamadim. neden dersen, bendeki Word versiyonu biraz eski herhalde, acmadi. yeni versiyon bulun diyor. Neyse...
Uzun yazinda dikkatimi cekenler uzerinde duracagim, arada belki atladiklarim olabilir.
Yazi yazma konusunda haklisin. On yil once bile yazan azdi, simdi, deyim yerindeyse, ipini koparan yaziyor. Yaziyor da ne yaziyor, ekran dolduruyor sadece. Okumak vakit kaybi hatta dupeduz aptallik oluyor. Onun yerine insan oturur iki sayfa kitap okur daha iyi.
Konusmalar konusunda da tamamen haklisin. Yazmanin oteki cesidi, cogu bombos. Konusan ya da yazan bir sey soyler, ben katilmayabilirim, ama fikir ileri surer, fikir yok bircok yazida. Nedeni, okumayinca fikir de olmaz tabii.
Tabii ki ben senden arabululuculuk ya da kopru olmani filan istemedim. Bunu ima bile etmedim. Benim bu tiple hic bir isim olamaz.
Bunlari simdi neden anlatiyorum? Insanlar biraz okusalar bu soruyu sormazlar. Birkac ay once Ozgur Medya sitesinde uzun uzun orgutun tarihini anlattiktan sonra, 1982de nasil ve neden ayrildigimi da anlattim. Gozlerimin onunde cereyan eden ilk Muhaberat iliskilerini de anlattim. Mihracin tepkisi ondan sonra basladi. Baslasin...
Ne oldu da simdi anlatiyorsun? Hic bir sey olmadi. Herkes orgutun tarihini merak ediyordu ve ilk donemleri anlatabilecek baskasi da hayatta degil maalesef. 1982 ayriligini merak ediyordu. Ben de anlattim.
Niye daha once anlatmadim? Kimse istemedi de onun icin.
Ne Mihrac ne de 1982 sonrasindaki orgut benim icin anlatilmaya deger unsurlar degillerdi. 1982 yazisinda anlatmistim. Mihrac yillarca TKEPe agir bicimde saldirdi, cevap verilmesini ben engelledim. Mihrac ve cevresiyle ugrasmayi deger bulsaydim, TKEPin cevabini da ben yazardim. Hic gerek yok. Karsindakinin politik olumunu geciktirirsin. Yazmadim, baskalarini da yazmamalari icin ikna ettim.
Benim icin onemli olan, gecmiste bu orgutlenme icinde olmus insanlarin onemli bir bolumunun bu saptamalari onaylamasidir. Onayliyorlar hatta ek yapiyorlar. Bunlarin bir bolumu de Suriyede bulunmus ve anlattiklarin bizim yasadiklarimizi onayliyor, diyorlar. Beni ilgilendiren isin burasidir, inanmayan inanmasin. Onceden de belirttim, kimseyi ikna etmek gibi bir derdim yok.
Basindan beri butun orgutu mu sucluyorum? Ne ilgisi var? Ben 1980 sonunda Suriyeye geldim. Mihrac birkac ay daha once gelmisti, baska kisilerle birlikte. Muhaberat meselesi 1981de baslar. Bunlari 1982 baslikli yazimda da anlattim. Ondan oncesinde ne Suriye vardir ne de Muhaberat. Agustos 1982de hayatimin en dogru kararlarindan birisini vererek ayrildim, tek ayrilmadim, ama tek kalsam bile ayrilacaktim. Cogunluk gibi bir sorunum yoktu, ama ise yarar gordugum hayli insan benimle hareket etti.
Sonra 1988de ayrilanlar... Buyuk bolumu daha sonra politikada kalmadi. Zaten hangi orgutten ayrilanlarin buyuk bolumu politikada kaldi ki! Hele de 1990 sonrasinda...
Bunlarin ne Beylerderesi ne de TDAS ile iliskisi yok. Onlar cok onceydi. Mihrac da o zaman bizimle degildi. Onun orgute katilmasi Yuksel vasitasiyla 1976 ortasidir. Yani Beylerderesinden 6 ay kadar sonra...
Berlinde konustugum kisi Ibrahim Seven degil. Ibrahimi 1970 yilinda ODTUden beri gormedim, yazismadim da. Herhangi bir iliskim dolayli olarak bile olmadi.
TKEPi Teslim Tore tasfiye etti denilemez. Teslim, 1990 yilindan beri sekreterlikten cekilmek istiyordu, ancak MK kabul etmiyordu. Parti icinde hayli farkli gorusler 1990 yilindan beri vardi. Hatirlarsin, 1993te Marksizm ve Sorunlarimiz adli rezalet bir brosur yazdi. Herkes ayri bir taraftan elestirdi, hem de agir elestiriler. Elestirenler arasinda da gorus birligi yoktu.
1995-96da parti sondu. Almanyada faaliyete devam ettik, ama baktik ki Turkiyede bu isi surdurebilecek yeterlilikte kadro yok, durumu insanlarimiza ilettik ve iki yil sonra parti bu ulkede de sona erdi.
Bu arada BSP ve ODP deneylerini de yasiyorduk ya da yasamistik.
Birkac yildan beri Sosyalist Emek icindeyim. Eski TKEPin onemli bolumu dagildi. Kucuk bir bolum ODPde kaldi, bir bolum Sosyalist Emek icinde, kalanlar da kendi dunyasinda.
Mustafa Yalciner ile iki ay kadar once yapilan ROJ TV panelinde kapistik. Mahir Cayan nedeniyle... Kisa sure sonra sitede anlatacagim.
Ramazan Oncel ile ayni yerde hic yazmadim. Ramazan ozgur medyada yazmadi.
Bazen onun yazdigi bazi yerlerden yazi daveti geliyor. Acip siteyi bakiyorum. Zaten yazmaya pek niyetim yok, Ramazan da oradaysa vazgeciyorum. Teorik duzeyi iyidir. Birseyler de yaziyor. Simdi o sitede yazsam, biliyorum, orada fazla durmaz, gider.
Demek hesabi kitabi Kemale vermisim... Iyi de ben Kemali tanimam ki... Hic karsilasmadik... Ama madem oyle diyormus, oyle olsun. Sonucta beni parti organlarinin karari ilgilendirir, bunun disinda kimsenin agzini baglayamam.
Ne zaman istersen bana yazabilirsin.
Sevgi ve selamlarimla
Engin
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Engin erkiner’e mektup
1.mektup
Sevgili engin erkiner ağabey
Keşke bu coğrafyayı konuşsa idik. Yani bu coğrafyanın aktığı yeri ve bunlara değin somut durumun Somut tahlili üzerinden fikir yürütse idik. Ancak Türkiyeli sola sirayet eden şey maalesef mektuplarımızı da işgal etmektedir. Bu konular ile ilgili somut bir yanıtım var bütün bunların bir tek nedeni var prof dr vamuk volkan geçmişin yasını tutmadığımız için birbirimizi yiyoruz derken ben geçmiş ile hesaplaşmak ve geriye doğru yüzleşemediğimiz için bu sorunları yaşamaktayız görüşündeyim.
Mektubunun girişinde söylediğin gibi miraç konusunda taraf olmamı elbette istemedin. Bunu altını özellikle çizmek isterim. Önceki mektubumda böyle anlaşıldı ise bilmiyorum. Yazının akışı içinde Ben bu işlere taraf olmam dedim. Bu konu ile ilgili başından tavrımı size bildirdim genellikle bu konuları irdeleyenler, açanlar ajan sıfatına sokulduklarından kaş yapayım derken keman olmak istemedim. Benimkisi sıradan basit bir devrimcinin sürece değin müdahale etme duyarlılığıdır. Kenara çekil dediğinizde hemen çekilirim.
Komünistlerin birliği üzerinden düşüncelerimi açmamı istemiştiniz
Komünistlerin güçlerini birleştirilmesi istemim arzum şuradan geliyor. Biz gelenek olarak ve sebebi varlığımızı Türkiye sosyalist hareketinin birliği üzerinden kurguladık. Zaman zaman çok geri birliktelikler de yaşadık. Ancak bu tarihsel süreçte görüldü ki bu birliktelikler aslında birer tasfiye olarak görülmüş ve hatta bunun bir aracı halinde zaman zaman kullanılmış niyet . Örneğin emeğin birliği birleşiminde merkez etkili değil. Onlar seyir ediyorlar gençlik örgütleri temelinde yürütülen ilişkiler merkezi de sarmıştı. Sanıyorum o zamanlar emeğin birliğinde değildiniz. Bu birlikteliğin devamının gelmemesinin ve çözülmenin temel sebebini İbrahim sevenin bir randevuya gitmemiş olması teslimin de randevuya korktu gelmedi oysaki randevuya gelmeyen teslimin kendisi imiş birlikte olamayışın traji komik hikayesi bu bu hikayede ben birlik yolunun bir neferi idim yukarıdaki şeflerin pazarlığından alışverişinden bir haberim yoktu o zaman 16 yaşında idim. Mahalle de faşistler gelip insanları öldürmesinler diye genc yoldaşlarımla birlikte nobet tutuyordum. Her sokağı tutamadık bir çok yoldaşımız katledildi.Ama sonra öğrendik ki şişirilmiş tanrılaştırılmış içi boş lider bozuntularının keyifleri keyif imiş şeflerin umurunda bile değildi ölenler kalanlar
En ileri biçimi ile komünistlerin birliğinden yanayım. Kişisel olarak ben komünistim aaa sende komünistsin gel gardaş bir olalım yiyek içekte komün olalım değil. Bu birlik değil Anadolu da buna yarenlik deniliyor.Anadolunun en geri unsurların da bile bugünün en ileri komünistlerinden daha ilkeli bir birlik ve dayanışma vardır. Üstelik 10.000 yıldır süren bir alışkanlık bu Bugün işçinin köylünün önünde kendini aydın zanneden uyanıklar o halkın değerlerinin gerisine düşmüştür.
Benim birlik anlayışımın da bu olmadığını biliyorsunuzdur. Marx’ı otuz yıl okumuş ve bugün üstüne hiçbir şey koymamış kıdemli komünistlerin kapitali kutsal bir kitap edası ile okuyup ben okudum kuran okumak gibi bu bana statü sağladı dolayısı ile ben tamamım diyenlerin birliği birlikçiliği değil . Marksizm’in içini oyarak onun güncelliğinden dem vuranlar ile de değil. Bana göre en iyi Marksist olan Lenin gibi yani onu bizatihi hayatın içine aktaranlar ve pratike edenlerin birliği üzerinden düşünüyorum.
Arkadaşlarımı da bunlardan seçiyorum
Bakınız bizde bir Adam var ve sen bu adamı tanıyorsun. Her türlü pisliğe bulanmış çetecilik yapar çek senet alır verir kırar pantolonunu yukarı çekmeye bir türlü fırsat bulamaz her gittiği yere bir larva bırakarak orada mağduriyetler yapar burada emekli paşalar dahil çeteler ile kaynağı belli olmayan paraları çevirir alır verir küçük çocuklara tecavüze yeltenir. Buraya yazamayacağım bir sürü pisliğin müsebbibidir. Bunlar spekülasyon değil bizatihi bizim çevreden hemen hemen herkesin tanıklığında olmuş olaylardır. Bu adam geçer örgüt başına bu adamla birlikten bahis etmiyorum elbette bu adamın pisliğine ortak olanlar da değil tabi.
Ama bunları kanıtlamışız. Yani belgelemişiz. Bu pis herifi herkes biliyor. Büyük olasılıkla kendine zırh olarak seçtiği yeni oluşumu da bu işleri idare etmekte kullanır. Ortalama olarak bütün sol da bu fikre bu adamın pis herif olduğunu bilir ama ses çıkartmaz.
Ancak ben sizin yazdıklarınızı yani miraç ile olanını devrimci kamuoyunda doğrulatamadım. Af edersiniz ama sizin ile ilgili de burada para pul işleri ile ilgili bir sürü şey söyleniyor. Şimdi oturup bu işlerle mi uğraşalım. Sizin ile ilgili spekülasyon yapan paranoyağa da aynı tepkiyi verdim. Ve ona bir öğütte bulundum engin erkiner oku boş ver paranoyayı dedim. Engin erkineri beğenmiyor isen onunla iş yapmazsın dedim.
Cevabi mektubunda Komünist nedir sorunuza verebileceğim bir yanıt birçok yanıt vardır. Bif tek yanıt var ki konumuz ile alakalı olarak komünist dediğim kişi dik ve nettir.
Sevgili engin benim en belirgin özelliğim budur. Bu yüzden 1986 da hareketten atıldım. İbrahim sevene sorsan benim gibi bir kulu yoktur hatırlamaz. Ben onu iyi hatırlıyorum ve hiç unutmuyorum. Bu ülkede devrim olacak buna yürekten inanıyorum. Hesaplaşacağız herkesin bir hesabı vardır.alacağı vereceği de vardır. Halklarımız adına partimiz adına şehitlerimiz adına güç olduğumuzda yetkin olduğumuzda divanı harp kurulduğun da elbette herkesin biribirinden alacağı vardır.
Geçmişin izleri üzerinden ancak otuz yıl uyumuş şimdi onları kimin uyandırdığını bilmediğim”izmirden bir arkadaş 14 mayıs platformunu genel kurmay kurdurdu diyor yanına giden bir arkadaşa ve katılmıyor bu platformun çağırısına arkadaşımız sıradan bir devrimci değil beka da komutanlık yapmış savaş görmüş biridir “ bir 14 mayıs soytarılar topluluğu var ve aslında tarihimiz ile ilgili asla konuşmaması gerekenler önce sandık iane yardımlaşma dayanışma ağlaşmaları adı altında ahbap topluluğu biraz cesaretlenince platform oluverdi TKP/B dediklerinde hemen ortaya çıkıp durun bakalım dedik
Hesap kitap bu tarz eleştirileri kendilerine yaptığımdan buradan da atıldım. Bu adamlar son günlerde bir sempozyum yaptılar birgün gazetesinden izlemişsinizdir. Kamuoyunun bilgisine diye bir yazı yazdım ve bu yazıda bunlar TKP/B adına konuşamaz olsa olsa bu sempozyum soytarılar sempozyumudur diye devrimci kamuoyunada bir çağrıda bulundum. Koskocaman bir gelenekten 30 kişi ile sempozyum yaptılar güyü tarihi konuştular toplantıya katılanların büyük çoğunluğu da partimiz tarihi ile yakından ilişiği bulunmayanlar iş olsun diye gelenler yani mukaddes erdoğru Mustafa yalçınerin tkp/b tarihi ile ne alakası var.
Burada belirgin bir tek şey var basına bir fotoğraf verdiler bu fotoğrafta bulunanlar yani resim çektirenler TKP/B yi dağıtan tasfiye eden ekiptir. Diye açık açık yazılar yazdım devrimci kamuoyunu bilgilendirdim.
Partimiz kuruluş tarihinden bir haber bu adamlar bu gün geçmişin nostaljisine öykününce biz sıradan geri küçük kadroların bir bölümü durun dedik hesap vereceksiniz.ve yine tasfiye edildik bütün bunları şunun için anlatıyorum bu işler böyle olur. Bakın sizin yaptıklarınıza karşı çıkarken benzeri şeyleri kişiselleştirmeden bütün bunların bir mantık dahilinde konuşulması çerçevesinde yaptık benim burada bir tek amacım vardı bu oluşumları yerle bir edip dağıtmak tek başına bunu başardım. Buralarda konuştuklarımız yani geçmişi konuşmak bize devrimi öğretmiyor ise ve mücadelenin yolunu açmıyor ise kimse kusura bakmasın. Parti tarihleri yada tarihimizin tekavutların anı defteri olamaz. Bir tane şehidinin bile adını hatırlamıyor ve şehit anmalarını rakı peynir kavun çatal bıçak şakırtıları arasında usul bilmez yöntemler ile yapmaya çalışıyorlarsa gevezelik etmem gider tek başına dağıtırım o mekanları şehitlerimiz aziz ve onurlu hatıraları adına. Odun kimin kafasına gelecek hiç bakmam .İş yapacak isek hesaplaşacak isek bunları göze alacağız yok gerisi kusura kimse bakmasın gevezelik. Devirim şehitlerinı otuz yıl önce nasıl anıyor idik ise bugün ayinen öyle anmamız gerekir. Sarhoş takımı sırf bir zamanlar dağba bayırda gezdi diye sırf politik varlığını dükkana ve yaptırıma dökmek için
Geçmişin üzerinden kimse kimseyi teptirmez. Dolayısı ile miraç,engin ve diğerleri benim için teferruattır.asıl olan Örgüt ve onun şanlı tarihidir.
Bizde neler oldu
İbrahim seven partinin tasfiye edilmesinden sonra DKP yi kurdu ve sonrasında DKP yi de tasfiye etti. Kendi yoldaşları onu öldürmeye bile gittiler. Ancak vazgeçmişler Bunları mutlaka izlemişsindir. Aradan bir süre geçti internet üzerinden saçmalamaya ve herkese küfür etmeye başladı. Devrimci birlik görüşmeleri yaptığı miraç dahil sarp kuray dahil apo dahil hepsine iki yıl sonra hakaretler yağdırmaya başladı. Sormazlar mı adama bu adamlar mademki pis işlerin adamı idi be soytarı örgütü neden taktın bu adamların ardına. Dolayısı ile ben tarihe bakarım. Tarihsellik benim için önemlidir. İdeolojik genlerimde Rahmetli doktorun izleri çoktur. Devrimci birlik belgelerinde bunlar açık açık var gerçi bendeki devrimci birlik belgeleri 16 sayfa bunun tamamını miraç bana gönderecek.
Dolayısı ile sizin tartışmalarınıza yazışmalarınıza dönersek bunlar hesaplaşma değil kişisel yazışmalar ve kişisel fenomeni çatışmalarıdır. Bunların sınıf mücadelesine hiçbir faydası yoktur. Üzülerek yazacağım ama ben mihracın bu seviyeyi düşürmediği ve hatta alttan aldığı kanaatini taşımaktayım. Mihracı tanımam etmem sadece Acilden bilirim birde devrimci kamuoyunun aktardıkları ile tanırım. Bedrettin mahirin sonradan miraç olduğunu öğrendim. Ayrıca sizinle polemiğindeki doğu perinçek benzetmesine katılmasam da yazı son derece güzel bir yazıdır.
Hiçbir zaman bu yöntemle tanıma,tanışma ve bu kişinin hakkında karar verme yöntemim değildir. Benim siteme onu kendim bir yazısını ekledim benim sayfama yazmıyordu sadece görüşlerini benim e malime yazıyordu.
Dükkândaki diğer yazar müşterilere yaptığım gibi ağabey bunları benim adresim yerime dükkâna gönderinki yazılara herkes okusun dedim. Miraç Ural arkadaş ile tanışıklığım budur. Sesi dosttur. Sorularıma cevap vermiştir Arşivinden yararlanma konusunda herkese cesaretle ile yaptığı çağrıyı banada yapmıştır. Hatta partimiz tarihimiz ile ilgili bir belgeyi istediğimde en kısa zamanda göndereceğini söylemiştir. Bunlar benim için önemlidir. Yerini yurdunu otağını bana açmıştır hiç tanımadığı halde.Hiçbir hukukumuz olmadığı halde, ev hayatını bile komün gören benim gibi gariban bir devrimci için bunlar çok anlamlıdır.
Adil okay meselesi
Adil okay internette birçok insandan yardım istiyor. Yeni kitabı için 14 Mayıs grubuna düşen e maili bu adam tutarsız biri diyorlar ve kimse yanıt vermiyor sonra yooo yanlış bilgi diyorlar bunu herkesin içinde yazıyorlar. Ben böyle bakmadım üç resim istiyor birini teğmen âliyi ben arşivimden verdim. Diğer iki resimi kendisine nereden bulabileceği adresi gönderdim. Şöyle düşündüm ve hala öyle düşünüyorum. Biri bir tuğla koyuyor ise onun amelesi olurum. Bu çalışmayı “anı “ önemli gördüm. Ancak bu adil arkadaş acil ile ilgili arkadaşları ile yazışmalarını hiç alakası yok iken sanıyorum otomatik mesaj ile atarken banada gönderiyor bu kitap ile ilgili birileri ile tartışıyor mailler banada geliyor sanıyorum yanlışlıkla gönderiyordu . Doğrusu bu mailleri de çözemedim ne olduğunu da anlayamadım. Sonradan bir arkadaş benzer maillerin kendisine de geldiğini yazınca rahatladım.
Nezaketen bir devrimci kendisine yardımcı olan bir devrimciye teşekkür etmesi gerekirken miraç uralı sayfada görünce beni bu sayfadan çıkart diyor. Bende çıkarttım hiç kimse kusura bakmasın burada bir kamyon dolusu adil var. Bu davranışını saygısızca buldum: Senin belirttiğin gibi bir devrimci namuslu olmak net olmak dürüst olmalıdır.
Bu meseleleri iyi anlaman için yazıyorum bir daha bu konulara girmeyeceğim başını da ağırtmak istemem.
Devrimciler vefakardır
Bir arkadaşımız var kişisel bir davadan dolayı onu vurdular. Rakı masasında gidip ziyaret edeceğim dedim hidayet kaya ya itiraz etti git ulan o adamı ağabeyini ziyaret et dedi. Dur dedim. Neden ziyaret edeceğimi anlatayım. Bu vurulan arkadaşımız 12 Eylül de beni tutsak olduğum hapishaneye gelmiş bana 1000 lira vermiş birde ayakkabı almıştı dedim öyle güzel bir ayakkabı almıştı ki bu ayakkabıyı bir sene dışarıda giydim.
Devrimciler vefasız değildir. Eğer bunu yitirir isek devrim sevdamızı da yitiririz ve gittim arkadaşı ziyaret ettim. Pis işler ile uğraştığı kadar geçmişinde o kadar güzel şeyler var ki bunları anlatma ile bitiremeyiz.
TKEP in Merkez komitesinin cezaevi firarlarındaki listesinde başka bir siyasi hareketten olmama rağmen ben hep vardım. Neden acaba?
Mahpustan bir adamı sırtına alıp götürmeyi belki de en iyi sen bilirsin,
TKEP teki merkezi komitenin önerisi ile siyasi savunma yapmaya karar verdim dimitrovun Leipzig duruşmalarını okudum. 12 Eylülde örgüt liderleri vallahi billahi biz yapmadık derler iken ve sıkıyönetim savcılarına para taşırlarken ben açıktan örgütü ve sosyalizmi savundum. ne söylediği mi bu gün bende merak ediyorum, Çünkü o zamanlar ezber sosyalistlerindendim ve gece gündüzü katarak mahpusta gece yarılarına aç insanlar gibi okuyordum.
TKEP benim geçmişime onur katmadı mı? Yoksa 12 Eylülde herkes gibi ye cezanı otur olacaktım. O onurlu komünistler kendileri gibi benimde sıradan bir yaramaz cocuk muamemelesi görmemin önüne engel koyarak beni onurlandırdılar. Bunlar önemlidir Engin arkadaş bu arkadaşlarımdan biri hala tutsaktır. Reşat güvenilir.
Sevgili engin ağabey Ömrümün önemli bir bölümünü bu işlere verdim ve hala bu işlere ömür harcamaktayım. Anlattığın şeyleri anlamaman mümkün değil bir gerçeklik var ki ortada büyük bir yanlış var. Biliyorsun ki ben bu işin yöntemine usulüne itiraz ettim. Ve bu tarz tartışmanın ve yazıların gerek cevabi yazıların saygınlığınızı zedelediğini söylemiştim ilk mektubumda
Özür dileyerek şunu söylemek istiyorum polis ajan sözcüğü çok kolay sarfedeliyor, Eğer bir hareketin liderine polis deniliyor ve bunu söyleyenlerin ellerinde onlarca insanın itirazına rağmen deliller yok ise ve bunu söyleyenler ellerini kollarını sallayarak geziyor ise kimse kusura bakmasın o örgütte mörgüt olmuş demektir.
Karşılaştırmalı örneklemeler kesitler
78 liler federasyon kuruluş çalışmalarına beni davet ettiler. Gittim izledim bunlara manifesto niteliğinde Ne olması gerektiğini 10 sayfa yazdım bunu toplantıda belge olması için divana verdim. 78 federasyonu diğer 78 lilere muhalif ama ortada bir şey yok dolayısı ile benim yazdığım yazı nasıl bir 78 li örgütü olmalı konusunda idi .
Bu arkadaşların niyetleri benim olsunda benim olsun benim olmaz ise kimsenin olmasın mantığı “biliyorsun TKP mantığıdır” olduğundan arkadaşlar hem yazımı geri çekiyorum hemda kendim izlemeye çekiliyorum. İzleyeceğim kurucu olmayacağım dedim. Bana bir mail geldi mailde şöyle yazıyordu seni anlayamadık sen nesin diye yazıyordu. Buna çok içerlerdim ve bir sonraki toplantı beyoğlunda Tunceliler derneğinden yapılıyor kat 6. bu söyleyen zat buraya gelmiş Masada kendisine bu sözü açmasını söyledim kem kum etti kâğıtları yüzüne fırlattım otuz senedir dimdik ayakta duran banka kartı bile olmayan biriyim ulan sen bana nasıl böyle bir cümle kurarsın dedim,ve bu adamı 6. kattan aşağı atıyordum. Bunu şunun için yazdım birine bir söz söylerken mutlaka dikkatli olunmalıdır. Eğer söylediklerinizin maddi bir temeli yok ise ki yok bunun bedeli ağırdır.
ŞAHSEN BENİM YÜZÜME VEYA ARDIMDAN BU CÜMEYİ KURABİLECEK BİR YİĞİDİ ANALAR HALA DOĞURMADI DİYEBİLİRİM.
Ağabey birçok şeyimi kaybettim ağabeyim 1980 de kapımızın önünde Katledildi 16 yaşımda polisler al bakalım bunu bu şişeyi açabilecekmişsin deyip ağır işkencelerden geçtim hakikaten çok acı çektim. Yüz binlerce devrimci insanın içinde küçücük biri olarak. Bunları yazmamın sebebi bu yazdığınız sözlerin ağırlığıdır. Polistir sözü ağırdır ağabey. Kusura bakma ağırdır. Bunca bedelleri ödemiş birilerine bu sözler ağırdır. Üstelik bu hareketten çekip gitmişsiniz onlarca sene sonra ağırdır. Ben yürekli bir adamım İstanbul da yaşıyorum yazıyorum çiziyorum tartışıyorum kötü laflar ediyorum. Bazen küfrediyorum ama ajan polis demeye cesaretli değilim. İbrahim seven dursun Karataş için DHKC lideri için eroinci tursun diyor soruyorum olabilecek bir şeymi bu . Başkası şöyle bir mantık yürütmezmi bu adam koskocaman bir örgüte ve bunun liderine böyle mahalle ağzı ile yazabiliyor ise bunun arkasında bir benzeri bir örgütlülü yok ise bunun arkasında devlet var devletler var demez mi ki bana bu çok mantıklı geliyor.
Beni tanıyanların bildikleri bir özelliğim var hayatımın hiçbir döneminde geri vitese takmadım. Bizde TKB/B d tescilli polisler vardı ve bu polisler bizi darmadağın etti demek ki polisler daha güçlü örgüt olamamışız ben buralara bakarım. Üstelik bizdeki polisler deşifre de edildi. Ben yine bu adamlara doya doya polis diyemedim.
Yazdığın konular ile ilgili değilim. Yani bunlar beni aşar acilin içini sizin kadar bilmiyorum siz ayrıldığınız halde acilin içinden böylesi bilgileri dışarı verdiğinize göre sizin ayrılmanıza rağmen size acilin icinden bilgi belge servis edilmiş demektir. Bunlar suçtur. Örgüt bunu atlamış bunun için ceza kesmemiş ise yanlış yapmıştır. Kesmiş ise doğrudur. Örgüt kuran yapan onun tüzüğünü proğramını yazanlar sizlersiniz parti içi disiplin denilen bir kurum her halde bulunduğunuz partilerde vardı. Ve bunların kendi hukukları da elbette vardı. Böylesi bir hukukun kestiği yaradan kans akmaz ben böyle düşünenlerdenim. Elbette acil geleneğini sürdürenler bu söylenilenlere karşın cevap yazacaklardır ki yazdılar da.
Sevgili Engin erkiner artık yazmasını da öğrendim şükür yazabiliyorum yani okuduklarımı kalem marifeti ile sayfaya da dökebiliyorum. Bu yüzden yazıdan çok sese ihtiyacım var. Acil ile aranızdaki meselelere değil laf etmek dokunmam bile bana göre kişiler gelip geçicidir ben dükkâna ve dükkânın izlerine bakarım. Beyler deresini hatırlıyorum tüdas’ı hatırlıyorum ve birçok güzel şeyleri hatırlıyorum. Cezaevlerinde acilin lümpenlerden adli suçlulardan yaptığı devrimcileri ve bunların devrimci koğuşlarını hatırlıyorum omuzlarını düşüre düşüre gezen adamlardan Komünlerin yapıldığı kimsenin cesaret bile edememeği güzel şeyleri hatırlıyorum. Adil beka yi Lübnanı ve acili yazmış her ne kadar da itirazlar varsa da gözyaşları ile de terk etse de beyrutu ve bu söz burada beni de incitse de güzel şeyleri hatırlıyorum. Devrimcilerin komünistlerin Filistin halkları ile dayanışma günlerinden. Selam olsun fiistin topraklarında savaşanlara ve şehit olan devrimci yoldaşlarımıza
Eski şeflerimizden biri bir toplantıda mağlup olduk deyince az daha ağlayacaktım. Mağlup olmak havlu atmaktır sahayı terk etmektir. Oysa biz yenildik güzel arkadaşım. Söz insanı esir alır. Bu yüzden dikkat etmek lazım . Ama bu adam hakikaten mağlup olmuş biri idi belki de devrimciliği seçtiğinde mağlup olmuştu.
Son olarak başını ağırtmadan bir şey söylemek isterim. Küçük bir grubum var ve bunlar ile dünyaya kılıç sallıyorum. Yani bir platform. Bu platformun bir tek yazılı evrağı var bu evrakta devrimci kimdir devrimci kişilik ve devrimci yaşam nedir var?
Her mitingde mutlak bir bildirimiz geziyor ,Koca koca dükkânlar bizimle birebir işbirliği tartışma ve tanışmak yada birleştirmek istediklerinde güçlerini önlerine Kürt sorunu şu devlet şu sermaye şu ab şu demiyor tam aksine devrimci kişilik ve yaşam broşürümüzü önlerine koyuyoruz. Burada anlaşacağız önce diyoruz
Yaşım 47 oldu çok sıkıntı çektim çok sıkıntı çektim. İki serseri soytarının biribirini otuz sene yiyip idare edip koskocaman bir partiyi çete haline getirip her türlü pisliği yaşadığı şimdilerde birinin ben sol liberalim deyip diğerinin istanbulda pisliklerini rafineri etmeye çalıştığı ve ortaya saçıp kaçtıkları partimiz belgelerini toplamak ile meşgulüm. Devleti bile ciddiye almadığı bir adam olduğum için de gerçek kimliğimle yazıyorum. Beni ciddiye aldığında muhtemelen size F tipi tutsak hanelerden mektup atacağım. Bir tutsak yoldaşım ile Edirne F tipinde yazışıyoruz mektubunda neler yapıyorsun diye soruyor yere düşen belgelerimizi arşive topluyorum bir başka mektuptaki sorusu acıtıcı idi belgeler yere niye düştü ki diye soruyor. Sorulara cevap bulamazsanız kötü.
Bu web sayfasının hiçbir kıymeti har biyesi yok hayat dışarıda akıp gidiyor.Bu alanı akşam evinde oturanlar ve ne nerede ne zaman gibi iletişim aracı olarak kullanıyorum. İki senedir faaliyette bir sayfadır bu sayfanın file yani dosya bölümünde hem bizim tarihimizden hemde zaman içinde benim yazdığım yazılar var.
Güzel arkadaşım engin erkiner ağabey bir kızım var 16 yaşında sözde hepimizin tarihimizin anlatıldığı bir TV dizisine eleştiri mahiyetinde bir bülten yapmış diyor ki baba bunlar denizin mahirin içini mi boşaltıyorlar bilmem kızım al kalemi eline yaz dedim.. Bu mektubum da onu da göndereceğim sana.
Biraz uzun oldu sizi meşgul ettimse beni af edin. Yazar muellif değilim imla cümle düşüklüklerimi af hoş görün. tamamlayın
Hasan balcı
2. cevabi mektup
TARİHE YANLIŞ NOT DÜŞMEMEK İÇİN
Değerli yoldaş engin erkiner.
Mektupta gönderdiğim iki dosya biri mektubun Word formatı diğeri ise kızım bilgesunun yaptığı hatırla sevgili tv dizisine karşı bir bültendir sanıyorum onu açamamışsınız onu açarak göndereceğim.
Yazışmamız hakikaten iyi oluyor. Eskiden illegalite temel dayanağımız idi ancak uzun seneler sonra onca yaşadıklarımızdan sonra illegalite sadece biri birimize imiş bunu anladım ayrıca illegalite örgüt içi pisliklerin ört bas edilmesinin önemli bir argümanı yada aracı olarak kullanılmış.
Merhaba tevazu gösterip mektubuma cevap verdiğin için size iki aşamalı mektup yazmayı uygun buldum. Birinci cevabi mektubum Genel bir değerlendirme mektubu idi bu ikincisi ise Sizin yazdığınız mektuba cevap niteliğinde olacaktır. Aramızdaki “ikimizin “ bu yazışmaların sınıf mücadelesinin bir parçası olduğu düşüncesi ve ya onun çerçevsi içinde olduğu kanaatinde olduğumdan bunları yazıyorum. Mektubunuzda söylediğiniz “yazdığınız” son derece önemli şeyler var.
Öncelikle niyetimin açık olduğunu anlamanız ve bu niyetimi sizi kırmadan dökmeden ifade etmemi doğru anladığınız için ben size teşekkür ederim. Bu sayfada yazıyor yada yazmıyor olmanız ne sizin nede diğer insanlar için fazlası ile çekici bir durum değildir. Zira insanlar okumuyorlar. Yani yetişkinlerde okumuyorlar, senin kuşak ve benim kuşak bu işten elini eteğini çektiğinde yazı yazacak doğru dürüst yazacak adamlar arkamızdan gelmiyor dersem buna inanın. Ayrıca değerli ve önemli bulduğum yazılara bu siteye aktarıyorum. Ben şunu istiyorum bu yazıyı yazan arkadaş yazısını ve görüşlerini buraya kendi taşısın ve burada ona soru orsam tartışmak isteyen insanlar ile birebir tanışma yazışma imkanı doğsun.
Ben yazmayı yazar değil YAZAN olmayı ortalıkta bir çok copy paste yazarları çıkınca ondan sonra bunlara cevap yazmaktan yazan oldum. Birde yazmamı gerektiren başka bir durum ise müdahele etme lüzümü idi. Müdahil olmak kadar sürece müdahale etmek gerekliliği düşüncesindeyim. Niyetlerini düşüncelerini ezilmeden kırılmadan yazan biriyim, kendimi bozmam saygımı bozmam saygı duyulmayacaklara iş olsun torba dolsun diye de reverans edip belimi ağırtmam.
Güvenmediğiniz birinin bir alanda yazması sizi rahatsız ediyor ve burada olmak istemiyor iseniz sizi kimse belki anlamaz ama en iyi ben anlarım. Çünkü türkiyede öyle adamlar varki konferans salonlarında onlar konuşmaya başladığında salondan çıkıyorum. Midem bulanıyor. Ve ya panellere panelist isim listesine bakıp katılıyorum. Dolayısı ile bu tavrınızı saygı ile karşılarım.
Geçen günlerde Dolapdere kampusün de çatı partisi ile ilgili bir toplantıda konuşmacılara herkes bu tepkiyi gösterince divandaki yönetici arkadaş müdahale etmek zorunda kaldı ve şu cümle döküldü microfonlardan arkadaşlar dışarı çıkıyorsunuz bu ihtiyaç molasımı yoksa konuşmacılara tavır mı ? diye sorma gereği duydu . Bu şunun göstergesidir. Artık bizim bazı adamlara tahammülümüz kalmadı . Bu yüzden senin tavrını anlayabiliyorum. Bu konuda size söyleyebileceğim hiçbir şey olamaz. Bu tamami ile sizin tasarrufunuz ama biliyorumki miracın böyle bi sorunu yok. Kendisinin bu konudaki düşüncesini bilmiyorum ama sizin bulunduğunuz sayfa da gazetede yazı yazabilecek biri.
Yazımda belirttiğim birkaç hususa cevap vermişsiniz onları biraz açmak isterim.bunlar açıldığın da yazışmamızın önemi daha iyi ortaya çıkacaktır. Herkese önerimdir bu tarz yazışmalar yapılmalıdır. Bu tartışmalar bizi biri birimize daha çok yakınlaştırır.
Hatırlamama gerek yok siz kendi aranızdaki tartışmada asla taraf olmam konusunda
Hiçbir şey söylemediniz Bunun altını çizmek isterim. Duruşunuz da buna müsait değil konu ile ilgili olarak siz bana bir şey göndermediniz. Ancak başka internet sitelerine düşmüş yazınız ve bu yazınıza değin cevabi yazılar olduğu için sizde hatırlayacaksınız ki bunlar doğru şeyler değil özellikle sizin şahsınızda saygınlığınızı zedeler diye cevap yazınca bu tür polemikler sonuç vermediği gibi bizi yıpratır dolayısı ile sizde bunu olumladığınızı ve buna uyacağınızı söylediniz yani önerimi olumlu karşıladınız.
Burada bir çok insanın ortak düşüncesi de bu idi. miraç ural konusunda beni uyardığınız için size teşekkür ettim ve bu sayfanın üyesidir. Ancak sayfaya değil benim posta adresime yazı gönderiyor diye de belirttim.
Bunları biribirimizi doğru anlamak için bir daha sağlamasını yapıyorum. Bu arkadaş ile ilgili oldukça iddialı ve Türkiye solunun üzerine sinmiş olan kolaycılık yani Herkesi ajanlaştırmak herkese bir takım yapıştırmalar yapmak gibi bir durum sezinlediğim için bu söylediklerinizi bir çok devrimci çevre ve insanla paylaşınca birkaç kişi sizin gibi düşündüğünü belirtti ancak büyük bir çoğunluk ise bunlar palavra dedi. ve bunlar ağır şeyler dediler. Hatta daha ileri giderek bu konuda sizi uyarmamı söylediler. Bunu bana söyleyenler hem sana hemde mihraca saygı duyan insanlardır. Biz yazamıyoruz kimi internet özürlü kimi yazma özürlü bana lütfen bu yazılara müdahil diye öneride bulundular. Kişisel olarak devrimci bir görev yaptığım kanısındayım.
Türkiye solunda bu tarz bilgiler ve yapıştırmalar olsa olsa İbrahim seven de olabilir. O bu işleri iyi bilir. Şimdi birini açıktan polis ilan etmek ve üstelik bilmem ne muhebaratından demek kolay bir durum gibi geliyor bana yıllar sonra öğrendik ki aslında i bilen KGB nin orta doğu şefi imiş. Onun pozisyonunda olsa idim asla bu görevi geri çevirmezdim “ yani tkp aidiyeti içide olsa idim demek istiyorum.” TKP nin rezilliklerini de bu arada örtmemek lazım.
Sbkp nin rezilliklerini de KGB nin reziliklerini de
Benim takıldığım yer kimin kimin adamı olduğu değildir . Oysaki sizden şunu şöyle yazmanızı özellikle beklerdim. Ben diyorum ki önce dünyada sosyalizmin ve pratiklerinin tasfiyesi Berlin duvarı altın da kalan ve kimsi yükselişte olan sosyalist solun bizatihi o örgütleri yönetenlerin eli ile kongre konferanslar dümeni ile tasfiyesi yaşandı.
Ben kendi hareketim için Şunu yazmıştım bunun için ne aldınız. Yani örgütleri bertaraf ettiniz size ne verdiler.
Bakınız bir kişiye polis demedim o kongre konferansında tasfiye ye katılmış bütün kadroları delegeleri söktüm attım.. O kongrelerde tasfiye ye karşı çıkmamış delegelerin dışarıda ötmeye kemküm etmeye hesap kitap demeye zerre kadar hakkı yoktur. Bizde tasfiyeye katılmış herkes hesap kitap diyor .
Bunların bütün belgeleri hem internette var hemde bende var yeter ki belge isteyin. Arşivim sağlamdır.çünkü yere düşen her şeyi aldım. Topladım birgün birinin işine mutlaka lazım olur gerekçesi ile
Zoruma giden başka bir durum da bir hareket fiili olarak var ve siz çok uzaktan bu hareketin bir takım güçlerin kontrolunde olduğunu söylemeniz, doğrusu bunu kabul etmem kolay bir durum değildir. Böyle şeyleri anlamaktan bile uzağım. Bu yazdıklarınızı her ikinizin yazdıklarınızı print edip “kağıda döküp” çevremdeki insanlara verdiğim de insanların tavırlarını buraya yazmak istemiyorum. Özür diliyorum burada bunları okuyanların genel kanaati sizinde bunları servis ettiğiniz yönünde oluştu. Ben öyle düşünmüyorum.
Benim karşı çıktığım nokta bu idi. Siz onun şahsında bütün örgüte benzeri bir suçlama yönetiyorsunuz bunu anlayabilmemiz mümkün değil. Beyler deresi şehitlerini hala hatırlayan biri olarak. Tüdası ucundan bucağından okumuş kısmen rahleyi tedris etmiş biri olarak bunu anlayamadım. Yani siz bu tarihi mirasa yükleniyorsunuz burayı anlamakta zorluk çekiyorum .
Ben Kürtlerin en büyük talihsizliği apo gibi bir liderleri olduğunu söylerken Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tamamı ile meşruiyetine inanan biriyim PKK gibi liberal değil tam tersine ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı “burjuva belirleme olmasına rağmen” sonuna kadar inanan biri olduğum gibi Kürdistan diyen ve Kürtlerin ayrı bir devlet kurma hakkı olduğunu düşünen biriyim.
Bildiklerinizi örnekleri ile söylerim diyorsunuz elbette söyleyin Ancak bunlar birer varsayım ise ve bunların mesnedini isnadını koyamaz iseniz benim gibi bir çok insan sizi anlayamaz. Zaten anlamıyoruz da
1988 de acilden ayrılan bu grubun yazdığı politik olmayan bu broşürü okudum arşivimde de var arzu ederseniz bulur getiririm. Eğer fotoğrafik hafızam beni yanıltmıyorsa bunun için arşivime bir kez daha bakacağım Bu metin politik bir metin ve ayrılık gerekçelerinin de sağlam zeminleri olmayan bir metindir. Daha çok örgüt liderinin keyfi ve despot tutumuna ve örgütün iç işleyişine yönelik bir metin idi. Hatta o zamanlar örgütün bir çok işinin ipuçlarını dışarıya veriyor diye şaşırmış idik.
Bu metinler Berlin öncesi metinler dediğim metinlerdir bunlar o zaman örgüt disiplinine hiyerarşisine uymaktan bıkmış konformizmin yatağına uzanmış herkesin cebinde böyle bir metin vardı. Namusumla sizi temin ederim arşivimde böylesi mektup niteliğinde onlarca metin var. Bizim tasfiye olmamızda böylesi bir metin üzerinden yürümüştür metnin adı stalinzmi ? yoksa grobacovun Presotoryakası yada karın ağrısı glasnost sosyalizmin ufuklarını açacakmı metinleri idi
Buradaki kadrolar bu iki nedenden ve sanal tartışmalardan uzaktılar. Dolayısı ile bu metinleri ve yazanları da çok ciddiye almadım. İtiraf edeyim benim de cibemde bir metin vardı ama ben partimin bu coğrafyayı terk ettiği zaman parti isimini bireysel kararım ile kullanarak sokaklar da o zamanlar bildiri yazıyor dağıtıyor gece atıyordum sokaklara cebimin arka tarafın da zehir zemberek bir mektup vardi elbette ,Ancak öteki metinlerdin cm ileride bir içeriğe haiz değildi. Üstelik ilerici bile değildi bendeki gerekçesi sadece kendim ve mazeret olan metin.
Sonuçta pratiğe baktım size soruyorum bu ayrılan arkadaşlarınız metni yazanlar acilin mevcut durumundan daha ileri mevziler mi oluşturdular. Ben ne olduğunu biliyorum. Kapitalist toplumda sınıf mücadelesi adına yeni bırakın partileri seksiyonlar mı oluşturdular. Hayır.
Herkesin söylediği bir eleştrisi var bunları neden şimdi anlatıyorsun ne oldu .?
Bu haklı bir eleştiri idi deyip 1988 e dönerek oradan bir takım eleştiriler ve yargı yürütmek bu eleştiriyi haklı bularak sizin bugün bunları konuşuyor olmanızı meşrulaştırmaz ki o zaman sizde örgütlü ve sorumlu biri idiniz yani bir aidiyetiniz vardı. Ve bunu bir örgüt içinden yapıyordunuz. Tarih önünde TKEP bunun hesabını vermeli idi.Şimdiki TKEP bu sürece sahip çıkarmı ? hiç zannetmiyorum. O zaman bunu özeleştrisini siz vermelisiniz.
karşılaştırmalı örnek yapalım ki tüm sol benzeri bir durum hakimdir. Bizde iki denge yoksunu biribiri ile 30 sene tartıştı biri sekreter bir diğere mk üyesi bunlara uyan birkaç mk üyesi de var tabi bu adamlar biribirini idare ederek 30 sene insanların umutlarını çaldılar insanların hayatlarını çaldılar.Hikaye anlatmıyorum bunlar herkesin gözünün önünde oldu. Dolayısı ile sizin tartışmalarınız soldan bağımsız kişiel olarak ele alınacak nesnellikler değildir. Siz pis işleri bulaşmışlar ile teorik tartışmalar olmaz sözünüze ben sosyalist olmayanlar ile asla sosyalizmi tartışmam sözümü aktarmak isterim. Sizin söylediğiniz de doğrudur. Benimki bir usuldür ilkedir. Bu anlamı ile siz bunları bugün teorize etmek ile kendiniz ile çelişiyorsunuz bunu hatırlatmak isterim. Hayır bunu devrimci bir görev olarak yapıyorum diyorum onca sene suskunluktan sonra o zaman görevi iyi yapmak gerekir belgelemek ve teşhir etmek gerekir. Monolog bir tartışma buradan eksik anlaşılmaktadır. Berlinde bu işlere vakıf biri ile görüştüğnüzü o daha derin bilgilere sahip olduğunu yazdınız. Bu konuya aşağıda değineceğim.
Komünistlerin birliğinden söz ediyorum ben bunu markstan öğrendim.bir önceki mektubumda bunun mesnedini de özetlemiş idim. Komünistlerin birliği üzerinden uzun uzun yazışmak teati yapmak isterim. Herkesin kendine komünistim dediği bir coğrafyada ben bu kelimeyi kulanırken tasarruf ederek bunu ifadelendiriyorum ve ortalıkta bunca olan bitenden sonra komünistim derken bizatihi kendimden ürküyorum. Bu yüzden kimin komünist olduğundan çok hangi tükkan komünist ona bakıyorum biliyorsunuzki insanlar gelip geçicidir
Kimler geldi kimler geçti.ben isim vermekten asla çekinmem teslim töre için şöyle yazmıştım bir yazısına istinaden teslim olmuş biri neden hala yazı yazıyor. Teslim töre için kendi arkadaşları da benzeri bir tutum içinde. TKEP bir biçimi ile tasfiye edildi ancak biz tasfiye edilenlere değil bugün o kavgayı verenlere bakarız bu kavga aynı biçimi ilebiraz sendelemiş olsada devam etmektedir. Gerçek şudur TKEP in bırakıp gidin kadrolarının hepsi Avrupa da ama bu işi devam ettirenler hala içeridedir. Burada bir tek ben böyle bakmıyorum herkesin ortaklığı bu kişiler değil asıl olan örgüttür. Politik hat ve teorik yaklaşımlarını kimsen stakocu olarak bulsam da bu arkadaşlar yoldaşlar devrim projesi cephe içerisinde diri unsurlardır. Teslim için aynı şeyi düşünmüyorum. Komünist olmak elbette bir değerler silsilesidir ama komünist olmanın kriteri kişisel kendi belirlemelerimiz olamaz komünist olmanın ahlaki değerlerini belirleyen kalinin in devrimci ahlak kitabındaki belirlemeleri de değildir. Komünist olmak aynı zamanda bir pratiğin de ürünü olmaktan geçer. Aksine Lenin yoldaşın Avrupalı komünistler ile özellikle tolagattı thorez ile tartışmalarını yak saymamız gerekir.lenin yoldaşın bu gün tartıştığı o değerler silsilesi bugün Anadolu coğrafyası komünistlerinin önünde bugün bir mesele olarak durmaktadır. Teslim töre İbrahim seven gibi
Bir çok sol eskisi arkadaşlarımızın bugün temsil ettiği değerler liberalizmin soludur. Şükür İbrahim seven bunu açıkça dile getirmiştir. Nerede yazdı dersen hemen adres verebilirim. Pazar ekonomisine bağlılığı ile bir yazısı kendi internet sitesinde hala durmaktadır.
Devrimcilerin katlinden sorumlu olanlar elbette komünist olamazlar . 14mayıs platformunda
Konuşmacı olarak katılan Mustafa yalçınere konuştuğunda arkadaşlara şöyle söylemiştim Mustafa yalçıneri neden konuşturdunuz. Devrimci anaları ağlatan devrimcilerin katlinden sorumlu bir örgütün birincil sorumlusu olan bu adam ve temsiliyetinde bulunduğu gelenek böyle bir özeleştiri yaptımı ? Hayır . 78 liler federasyonu çalışmalarına katıldığımda tüzükte şöyle bir öneride bulundum devrimcilerin katilleri bu dernek üyesi olamaz.Bu öneri kabul görmedi. Görmez de Ankara 78 liler derneği bunları bu söylediklerini ve şehitlerini kapılara duvarlara asacağız resimlerini dediler ama toz duman. Bunları yazarken 1978 de halkın kurtuluşçuları tarafından katledilen arkadaşım gürsel bakırın gözleri düştü gözüme. Emeğin birlikçisidir.
Bir çok grift iş sıralamışsın bunlar ile ilgi konuşmak için mezun değilim ancak bunlar ciddi iddialardır. Bunlar benim boyumu aşar. Ama acilin bu tartışmalar ile ilgili son derece soyluca bir yanıtı vardı. Diyorlardı ki bütün arşivlerimiz herkese açıktır her yönü ve belgesi ile ses kayıtları ile bunu önemli ve saygın buluyorum.
.
Bircok kisi tepki vererek sayfamdan ayrildilar, buna bir anlam veremedim, diyorsun. Sözümü beğendiğinizi yazdınız . biri sayfadan gidiyorum derse gider ancak namuslu bir devrimi sizin yaptığınızı yazar üstelik bu gidenler eski müşteriler değiller bunlar her ne şekilde kendilerini ekletti isele sayfaya kendilerin monte ettirdiler “adil hariç “ sonrada gidiyoruz dediler kusura bakma bence bu da benim sayfama yapılmış bir hakszılıktır.Tutarsızlıktır. ben bu sayfayı tek başına kurdum 5000 sayfa aryiş biriktirdim yoldaşlarımın bütün resimlerini butün demokratik kurumlara taşıdım otuz senedir bu işlere kafa yoruyorum geçmişimi asla inkar etmedim.Bu sayfanın adını gururla mahkemede haykırdığımı partimin adını koydum .Böyle yapmayanlar yanlış yapıyorlar demiyorum. Bu bir tercih sorunudur. Bu sayfa sanal bir sayfa olmaktan çok bunun pratik ayağı da vardır. Burada yazılan güzel yazılar insanlara ulaştırılır. Bildiriler dağıtılır. Ben senin yazılarının peşinde çok
Gezdim ve onları çoğaltıp dağıttım.
İki hafta önce berlinde biri ile görüştüğünü yazıyorsun eğer görüştüğnüz kişi İbrahim seven ise Benim en çok eleştirdiğim en çok kızdığım buraya gelse elini bile sıkmayacağım bir kişidir Ancak ömrü hayatımda gördüğüm en namuslu insandır. Aksini de söylemek o kadar kolayki ağabey sende bir polisle görüşmüşsün ya demek o kadar kolay ki burada böyle düşünen o kadar insan varki saymak ile bitmez İbrahim seveni ne zaman anladım yazayım.Parti belgelerimizi okuyunca anladım. Eğer o direnmemiş olsa partimiz bir çete haline gelecekti . başkaları onun için de yoldaşlarımızın katili diyor.Ama ne yaparsanız yapın geçmiş ardınızı hiçbir zaman bırakmaz bizim arkadaşların ibrahime güvensizliği tek bir güvensizliği vardı oda denizle ile yargılanır iken mahkemede gayri devrimci tutum takınmış olmasandandır THKO lular bu yüzden İbrahim seveni polis olarak ilan etmişlerdi bu tarihi siz benden daha iyi bilirsiniz Sonrasında yaptığı bir sürü politik tutarsızlığı konuşmak yazmak istemiyorum. Uslubunu beğenmem devrimcilere hitabını beğenmem kendisini beğenmem ama en önemli bir yanını yazdım. NAMUSLUDUR. Bize önderlik edemedi. Bir arkadaş BND in adamıdır dedi ve ben de yanlış yapıp hükümde bulundum. Yani yanlış yaptım. Ona BND in adamıdır dedim ve yazdım. Bundan dolayı üzgünüm.1989 kongresinde hesabını kitabını vermiş biridir.
Onun başkaları ile değerlendirmeleri üzerine görüşlerimi de bir önceki mektup ta yazdım. Belirgin bir özelliği var herkesi çok kolay polis ajan yapar. Eğer onunla görüştün ise onun senin hakkında yazdıklarına da bir bakmanı rica ederim eroinci tursun,xerok apo eroinci miraç onun tanımlamaladır. Ve başka birçok böylesi yapıştırmalar yapmıştır. Çok ciddiye almadım doğrusu ve zaman zaman aklından zoru var diye de düşündüm.
Sonuç: hep aynı yerde dönüyoruz bu işler boyumuzu bir cm bile uzatmadı skine hergün biraz daha dibe vuruyoruz.
Biz kırk kişiyiz hepimiz biribirimizi iyi tanırız geçen gün bir yazımın başlığını size tekrarlamak isterim . okadar az kaldıkki artık hepimiz biribirimizi tanıyoruz
Ben bu yazışmaların faydalı olduğunu düşünüyorum. Sakın kalemi elinden bırakma ve arkadaşların uyarılarını “yazma konusunda “dikkate almanı öneririm.
İkinci yazdığın e mail mektuba dair söyleyeceklerim var seni bilgilendirmek maksadı ile ,
o İddianızın elbette arkasında olmalısınız ? Söyledim gittim dostlar anlayın sizin duruşunuza da yakışmaz. Bu konuyu uzun uzun tartıştık ve bu konudaki her ikinizin yaklaşımını da doğru bulmadığımı yazdım. Ayrıca senin ve miraç arasında köprü olmak gibi bir niyetim asla olamaz.Bu boyumu da aşar Türkiye coğrafyasından bir devrimci olarak sizlere saygınlığını ve tarihinize beslediğim Duygular neticesinde müdahil oldum. Dürüstçe fikirlerimi yazdım. zannediyorum bunlar anlaşıldı.
o Ramazan öncel de bu sayfada yazan biri idi doğrusu kendisinin yazılarandan kendisinin doğru dürüst yani edebli biri olduğunu sanıyordum ağabey gel sayfaya yaz geldi yazdı. Sabih kanadoğlunun TKB sinin siyasetini burada rahat rahat yaptı hiçbir itiraz etmedik. Sınırlamadım 1 mayıs 2008 palisin TKB ile resmen anlaştığını okumadım bizatihi onların içinde bir mayısa katılarak gördük. Kızım bilgesu ile birlikte baba TKB lileri dövecekler polis saldıracak dedi yardıma gidelim dedi ve biz yardıma gitmek için TKB nin miting koridorina girdik bilgessu hizlı bir solcu olduğu için çorabından bizim orak çekiçli bayrağımızı çekmek sureti ile TKB ye destek olduk eşim ve biri iki arkadaşımı kortejin dışında sağlam bir yere bıraktım polis saldırmıyor polisle miting yapıyoruz kızım uyardı. Baba dedi burada bir iş var buradan çıkalım oysaki taksime gelene kadar her 3 dakika da gaz bombası yiyorduk. Polis müdahale etmiyor adeta TKB yi seyir ediyordu bir anlaşma olduğu açık aşağı yukarı otuz dakika burada slogan attılar resim çektiler video çektiler yüzlerce resimi internet sitelerinden de yayımladılar. TKB mitin yaptığı sırada aşağıdan osmanbey yönünden dvan oteli önüne oleyis sendikasından 8 9 yaşlı arkadaş pankart açtığı için polis saldırdı TKB seyir ediyor. Ben kızım ile buradan çıkarak polislerin üzerine atladık. TKB seyir ediyor. Bu işbirliğini yazınca ramazan öncel sitede herkese küfür etmeye başladı bende oradaydım dedi oysaki ramazan öncel yurt dışında ve ben kendisini tanırım daha sonra mitingdeki bütün foto ve filmeleri izledim bu adam burada yok sadece TKB nin işbirliğini açık ettiğimiz için burada tehditler savurdu. Senden çok özür dilerim onu bu sayfadan yaka paça salladım attım. Ramazan oncel bir ara senin yazılarının bulunduğu sitede yazı yazıyordu. Şimdi nerede yazıyor bilmiyorum. Donanımlı biridir burada gençlere yazıları örnek olur diye yazdırdım yazılarını insanlara verdik.
o Senin para meselen ile ilgili olarak burada kemal diye biri var ondan işittim
Güya hesabı kitabı sen ona vermişsin. Tam verememişsin onlar da tamam demişler kemal soytarının korkağın biridir. Bir ara Kenan kalyonlar ile ÖDp ve SEH te birlikte partide idiler sonra arkadaşlarından ayrıldılar. Kemal yaşlı olmasına rağmen 12 eylülü bilmez bildiği 12 eylül ede askerdi
Bir de baston musanın musa karataşın akrabasıdır. Tam bir megalomandır.bir süre önce bizim arkadaşlar onunla bir birliktelik yaşamışlar ağzı sıkı olmadığı yalancı ve tutarsız olduğu için o birlikteliği bozmuşlardı.
• Ahlaki yozlaşma buraların temel sorunu sen soydaş yoldaş ilişkileri aynı demişsin haklı olarak . bir sosyolog mutlaka bizim hareketi gözlem altına almalı izlemelidir bizde en azından 10 kişi arkadaşlarının eşleri ile evli yada böyle ilişkiler içindeler . Burada çürüme hat safhada belki buradan uzak oluşunuz bu meselelerin detayları konusunda bilgilenmenize de engel
• SHB konusu partimizde tartışılan bir konudur eylem yapmadan önce bir gün sonra TKB/b liler dolayısı ile shb eylem yapacak haberleri doğru olarak çıkardı. SHB nin başındaki adam pantolonunu aşağıda unuttuğundan gerillacılık ve silahlı mücadele böyle yürütülüyordu. Düşünün Türkiye devrimci hareketi mücadelesinde bir toplu iğneyi yerinden kaldırmamış bir adamı shb komuta merkezinin başına koyarsan böyle olur. Polis elbette vardı herkesten çok bizde vardı . Ara siyaset olup suya sabuna dokunmayan bir hareket bir anda gerilla mücadelesine silahlı mücadele geçerse olacağı bu . Hatta parti içinden şöyle eleştiriler de olmuştu MLSPB olma yönündeyiz.bence önderlik bitmiş tükenmiş fitilini ateşlemenin adını silahlı mücadele koymuştu daha sonraki süreçte “tasfiye sonrası” TDP PKK nin metropoldeki eylemlerinin hayata geçiricisi oldu. Özellikle istanbulda hücre evinde öldürülen yoldaşlarımızın katledilmesindeki en belirgin sebep ayrılık sonrası parti üyeleri arasındaki kopukluk ve iletişim eksikliği oldu. İbrahim seven bu konuda direkt sorumludur. Insanlar olduler, olebilirler. Ama olmek ayri, kendini oldurtmek ayridir. Bana daha cok ikincisi oluyormus gibi geldi. Cümleni ayinen bu satırın altına koyuyorum.
Ben şişlide oturuyorum devamlı bir çay simit kafesi var orada bulunuyorum zaman zaman sarp kuray önümden geçiyor sanıyorum orada bir yerde oturuyor.Tanımam etmem geçen gün bir arkadaş masaya davet etti oturturmadım.
arkadaşlığın ağabeyliğin için teşekkür ederim. Yazar değilim cümle imla ve haddimi aştım ise beni bağışla .
Yeni bir gelişme olmaz ise bu konuda yazı yazmayacağımı meramımın ve samimiyetimin iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Eğer bu sayfadan mail almak istemiyor iseniz bunu lütfen yazın ben sizi bu sayfadan herkesi attığım gibi “ban “ ettiğim gibi atamam lütfen bunu siz söyleyiniz bundan incinmem.
Sevgilerim devrimci selamlarımla