7 Oca 2010

148.dosya : Mihrac Ural'ın notu:



Ali Ertekin kod adıyla yazıyorlar. Kim yazıyor Polis işbirlikçisi Engin Erkiner ve MİT ajanı İbrahim Yalçın. Kime karşı yazıyorlar, dürüst olan, örgütlü olan, devrimci olan geçmişini onurla taşıyan, ülkede olup halkı için bir çaba içinde olan herkese karşı yazıyorlar. Bu normal.


Neden Normal? Bunu kendi ağızlarından, kendi el yazıları ve ifadelerinden belgeyle ortaya koyduk. Birisi Polis işbirlikçisi, itirafçı Engin Erkiner, diğeri MİT ajanı İbrahim Yalçın. Kendini böyle tanımlayana, ayrıca bir gerekçe bulmanın anlamı yoktur. Bu durumda Ali Ertekin adını kod adı olarak kullanmalarını nasıl algılamamız gerek. Biraz düşünün…


Ali Ertekin, Sabahittin Ali’nin katili.



Sabahittin Ali, ülkemizin onurlu sosyalist şairi, aydınlığın simgelerinden biridir. Ali Ertekin, MİT ajanıdır. İbrahim Yalçın da MİT ajanıdır. Bunların isim olarak buluşması asla tesadüf değildir. İbrahim Yalçının MİT’teki kod adının Şahin olmasını bir kez daha hatırlatırız (İbrahim Şahin’e bir çağrışım olarak bu kod adı verilmiştir: Bu aynı zamanda İbrahim Yalçının MİT’te ki fonksiyonları için bir referanstır). Ali Ertekin adıyla mesaj veriyorlar; Sabahittin Ali’nin başını taşla ezdiğimiz gibi sizi ezeriz diyorlar.



Bizde onlara halkımızla biz buradayız diyoruz. 35 yıldır bu kavganın orta yerindeyiz. demokrasi için, halklarımızın çıkarları için, milliyetçiliğe karşı gelerek, bölücülüğü ret ederek mücadele ediyoruz. MİT ajanları ve kuklalarını da az ezmedik. Devletinize karşıda savaşımız var. Bunca zaman beceremediğinizi bundan sonra da başaramayacaksınız. Devletinize bir göz atın ne hale geldi, dağılmak üzeresiniz, tek şansınız direnenlere hak sahiplerine devrimcilere demokrasi güçlerine teslim olmanızdır. Bu toprakların halklarına çektirdiğinizin bir uzantısı olan bize yönelik saldırılarınız ise, sizi tarihin çöp tenekesine atılmaktan kurtarmayacaktır.



Buyuran birlikte Mehmet Yavuz’un yazısını okuyalım.



Duvara Toslayan İFTİRA



Mehmet Yavuz



Engin..CİK denen palavra makinesi, sitesinde bir belgeselin duyurusunu yayınlamış.. Duyuruya göre Mehmet Yavuz isimli belgesel ÖZ-ACİLCİLER sitesinde yayınlanmış.

Bu belgeselde sözüm ona benim para için yapmayacağım şey olmadığı belgeleniyormuş… Merak edip baktım…

Belge diye sundukları şey; meğerse benim başkanlığını yaptığım sektörel dernek ile nakliye platformunun ulaştırma mevzuatıyla ilgili olarak gerçekleştirdiği siyasal girişimleri ve sektörel anlamda ortaya koyduğu eylem haberleriymiş…

Bundan daha matrak bir belge olamaz…

İnsana çamur sıçratmak için terazinin ölçüsünü kaçıran bu kişiler; sektörel derneği siyasi bir örgütle karıştırıyorlar sanırım… Kaldı ki siyasi örgütler bile, bazı konularda sıkıntıları aşmak söz konusu olduğunca birbirleriyle görüşüp ortak bir yol bulmaya çalışırlar…

Neticede düşmanımın düşmanı, benim göreceli olarak dostumdur…

İşte bu sektörel mücadele kapsamında ziyaret edilmiş ya da ortak eylemler düzenlenmiş bazı isimlerle sanki gizli bir örgütlenme yapmışız, bu sayede ortalığı haraca bağlamışız gibi bir sonuca ulaşmak, yılların örgütçüsü geçinen akıllı (?) bir siyasetçiye hiç yakışmamış.

Bir insan, ihtirasları uğruna aklını bu kadar mı peynir ekmekle yer..?

Bu belgeseli okuyan aklı başında herkesin varacağı sonuç; benim paracı değil ne kadar mücadeleci biri olduğum gerçeğidir.

Neyse, bunları geçelim bir kalem..

Bu belgeselin daha önemli bir yanı var.. O da altındaki ALİ ERTEKİN ismi…

Kimdir bu ALİ ERTEKİN..?

Var mı tanıyan..?

Ben bunu sorgularken kaşıma kim çıktı dersiniz ?

1949 yılında Sabahattin Ali’nin başını taşla ezip acımasızca katleden hain katilin adı !

Tesadüfün b u kadarına da PES doğrusu…

Sahte isimle iftira atarken duvara toslamak bu olsa gerek…

Sakın ALİ ERTEKİN ve Z.ALPER gibi sahte isimler, palavra makinelerine ait olmasın ?

Sahibine bu kadar yakışan sahte bir ismi hiç duymamıştım şimdiye kadar..

Çok şükür buna da şahit oldum.

Mehmet Yavuz