7 Oca 2010

FERHAT TUNÇ'A MİHRAÇ URAL'DAN MEKTUP

Azizim,
Değerli yoldaşım Ferhat Tunç,
Yazını okudum ve derinden etkilendim, onur duydum.

Freemuse, (Dünya özgür Müzik Forumu) “Müzik Özgürlüğü Günü” dolaysıyla, sansür ve baskılara karşı verdikleri mücadeleden dolayı sanatçılara verilen ödüle, sizinle birlikte Marcel Khalifa'nın seçildiğini, Freemuse başkanı Sayın Ole Raitov tarafından doğrudan size bildirerek resmiyet kazanmış olması inanki, ortak ülkemiz için, taşıdığımız tüm insani değer ve erdemler için, doğamız ve onun dili olan anadillerimiz için bir onurdur.

Unutma aziz yoldaşım,

Sen, insanlığa ilk uygarlıkları sunan toprakların evladısın; toprağın, taşın, kendi dilini konuşan, binlerce yılın barbarlığına direnmiş, asimile edilememiş anadilin notasısın, sözcüsü ve cefasının kefaretini ödemekte özverili davranan gerçek sanatçılardan birisisin.

Bu ödün hepimiz adına sana layıktır. Halkın adına, toprağın, doğanın anadili adına, attığın ilk adımdan itibaren amansız kovuşturmalara, dava ve zindanlara, işkencelere maruz kalarak doğruların arkasında dik duruşun, bu ödülü alın terinle kazandığının da bir göstergesidir. Bu ödülü aldığını, şu yer yüzünde görmesi gereken bir yoldaşımız daha vardı, Ahmet Kaya; dostluğun, yoldaşlığın şovalyesi, o aklıma geldi şu an. Bu ödülü onun da adına, anadille türkülerini haykırma cesareti gösteren, başı dik duranlar adına alıyorsun.

Anadilim ana sütü gibi helalim, elim, ayağım; taşımız, toprağımız, türkülerimiz…

Hiç kimse bu ödülü almanın derin tarih arka palanını unutmasın. Bu ödülü, siyasi bir ödül olarak da görmesin. Bu ödülü almak için köklü, asil ve yerli olmak gerek. Bu da yetmez, hayatının tüm kesitlerini, içinden çıkıp gelinen topraklara, dağlara, taşlara, doğanın binbir var oluş şekillerine, insana ve onun özgürlüğü için direnmeye adamak gerek.

Sana sunulacak bu ödül hepimize verilmiştir, on yıllardır hiç bir karşılık beklemeden, hayatımızın tüm dinamiklerini ortaya koyarak, uğruna mücadele ettiğimiz özgürlük kavgasının, talep edilmemiş ama boşa gitmeyen emeklerine sunulmuş bir ödülü.

Aziz yoldaşım,

Seninle birlikte bu değerli ödülü Marcel Khalifa'nın paylaşacağı haberi ise çok büyük öneme sahip. Bu paylaşım bu ödülün anlamlı ve bir o kadar büyük değerine de işarettir.

Marcel Khalifa, ortadoğuda bir kuşağın iliklerine kadar işleyen siyonist-emparyalist zülmun karşısında direnmenin diliydi.

Marcel Khalifa, ölüm denklemleri dayatılmış, çaresiz görülen insanların ruh gıdasıydı. Tabutunu kendisi taşıyan, "Ansar" adlı esir kampının dikenli tellerini yasemin dalına çeviren, toprağı için ruhlarını çarmıha germekten çekinmeyen militanların büyülü ozanıdır. Marcel Khalifa, bir Lübnan'lı olarak, mazlum Filistin halkının, mazlum tüm Arap halklarının davasının sesi, kelamı, yüreği, sesiz sitemsiz, büyülü ozandır.

Büyük bir müzik üstadı, devrimci bir yürek, bölge halklarının ve tüm insanlığın saygın ismi Marcel Khalifa, sen gibi, bu coğrafyanın doğasına, insanına, anadiline, aşkına ve sevgisine dair ne varsa, müzik ritimlerinin sihirli coşkusuyla ruh vermiştir.

Marcel Khalifa, ölümün mutlak olduğu bir kesitte, bombaların her santimetre kareye yağmur gibi yağdığı amansız günlerde, bizim de Filistin davası uğruna kamplarda, savaşın orta yerinde olduğumuz bir kesitte, ölülerimizi dirilten sihirli bir sesti, nefesti, coşku ve başarının şansıydı.

Freemuse ödülüne layık görülmeniz, müziğin bölgemizdeki doğasına ey uygun karardır. Bu ödül, özgürlüğün müzik boyutundaki direniş kahramanlarına verilmektedir. Freemuse ödülü, 25 mart 2010 tarihinde bir kez daha ayakları yere basmış olacak. Yer küremizin en mazlum halkları, sorunu çözülmemiş son büyük davalarından Kürt ve Filistin halkının haklı demokratik talepleri için katkıya verilmiş olmaktadır. Bu ödül bir özgürlük ödülüdür, anavatanında yasaklı anadiliin özgür seslerine, kimlik hakları uğruna mücadelenin notalarına verilmektedir.

Anadilli olmak, insan olmaktır; anadiline özgürlük arayan müzik, en insani olandır.

Marcel Khalifa ile birlikte bu ödülü alıyor olmanızın, gerçekçi tarihi veriler üzerinde, iki mazlum halk adına direnen sanatçıların taçlanmasıdır. Bu taç, önceden de ikinizin başında göz kamaştıran pırıltısıyla durmaktaydı. 25 Mart 2010 tarihinde bu taç, bir ödül olarak mücadelenin orta yerinde kimlerin olduğunu bilince çıkaratacaktır.

Sizler, Ferhat Tunçu ve Marcel Khalifa bu coğrafyanın evlatları, bu toprağın anadilisiniz. Bu toprak, ezelden gelmiş ebede kadar anadiliyle konuşan, doğanın en görkemli verisidir. Ona ses veren, ona ruh veren, bizi temsil eden ve hepimiz adına bu ödüle layık olan sizleri kutluyorum.

Size, bu toprağın ve onu anavatan edinmiş halkların şükran borcu var, varolun sağol.


Mihrac Ural
26 Şubat 2010