3 Tem 2010

2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINI PROTESTO



2 Temmuz 1993 Sivas (Madımak ) Katliamını Protesto
 Halkımız Meşalelerle Yürüdü.
Bir kez daha, bin kez daha kadim Roma kenti Antakya demokratik haklar için, özgürlükler için, farklılıklarımızı ötekileştirmek isteyen zihniyetlere dur demek için, adil ve eşit yaşam için, inançları yüzünden artık kimsenin yakılmaması için meşalelerle sokakları meydanları doldurdu.

DUYURU NO: 17 / 12Temmuz 1993 Sivas katliamı anısına

THKP-C(Acilciler) Basın Açıklaması 
2 Temmuz 2010 / No: 17


FARKLILIKLARIMIZ BARIŞIMIZIN TEMELİDİR

2 TEMMUZ 1993
SİVAS KATLİAMI ANISINA

2 Temmuz 1993 Sivas katliamı yıldönümü.
Farklılıklarını tarihler boyu düşman gören algılar, yaşama ait her türden barışı katlederek bu güne geldiler. Sivas katliamı bu algıların eseriydi.
2 Temmuz 1993 kıyımı, ne ilk ne de son kıyımdı. Üzerinde hüküm sürülen toprakların yerlisi olamayan, korku ve kaygı refleksleriyle örülü ilişkilerle farklılıkları ötekileştiren, düşman ilan ederek tasfiye eden akıl, geleceğimizi tehdit eden refleksleriyle aramızda bir hakim olarak yaşamaya devam etmektedir. Karanlık ilk ve ortaçağlara ışık saçan Anadolu uygarlıklarının yaratıcıları, kendi anavatan toprakları üzerinde bu akıl yüzünden bir ceset gibi yaşamaya mahkum durumdadırlar.
Aydınlanmanın kadim öncüleri aleviler bu topluluklarından birdir. Kıyım furyasında paylarına düşeni en çok alanlar da Aleviler olmuştur. Aydınlığın makus kaderi Alevilerin boynunda giyotin gibi asılı kalmıştır.
İnsanlığın bilgi birikim sentezlerine bilgelerinin katkılarıyla, ozanlarının nefesleriyle katkı yapanlar, her defasında açık bir ölümle yüz yüze bırakılmıştır. Bu durum, bir yanıyla Alevilerin kendi tarihleriyle yüzleşme sorunlarını aşamamış olmalarını, diğer yanıyla da koşulların güç dengelerinde aldıkları talihsiz yerle oluşan kaoslarını açıklar. Bu zaman zaman kimlik bunalımına kadar uzanan bir ifadeye bürünür.
Cumhuriyet döneminin laik surecini kurtuluş sanan Aleviler, Dersim’de (1938), Maraş’ta (1978) ve sonuncusu Sivas’ta (2 Temmuz 1993), devletin gözü önünde insanlığın vurdumduymaz duyarsızlığıyla katledilmişlerdir. Akıl hükmü olmaksızın şer-i hiçbir şeyi kabullenmeyen felsefi yaşam ilkeleri Alevileri laik Cumhuriyetin milliyetçi şerrinden, din tutuculuğundan kurtaramamıştır.  
 Kürtler gibi tüm farklılıklar, Aleviler gibi tüm inanç türleri, kılıç hakkı rahmeti altında yaşam sürdürmüşlerdir.
2 Temmuz 1993 Sivas katliamının yıl dönümünde, bu sürecin devam ettiğini dehşetle izlemeye devam etmekteyiz.  Tarihin karanlık dönem arka planından bu güne gelen ilişkiler, halkımızın duyarlılığını ve sorumluluklarını da şekillendirmektedir. Bununu için açık olarak, farklılığımız barışımızın temelidir diyor,  tarihle yüzleşmemizin gerektiğini bir kez daha belirliyoruz.
Bu makus kaderi aşmak için, farklılıklarımızı içselleştiren, onları birer kurucu eşit olarak ele alan, demokrasi ve özgürlüğü sonuna kadar genişletip derinleştiren mücadelemizde başarılı olmamız hayati önem taşımaktadır. Bunu başaramayan bir toplum ne özgür birliğini ne de geleceğini kurma şansına sahip olamaz.
THKP-C(Acilciler), bu ülke birimizin değil, hepimizindir şiarıyla, her türden milliyetçi bölücülüğe, İnançların ötekileştirilmesi ve yok edilmesine de şiddetle karşıdır.
 Örgütümüzün çağrısı farklılıklarıyla barışık, özgür ve demokratik bir cumhuriyet çağrısıdır. Bunun için mücadele edelim, 2 Temmuz 1993 Sivas katliamının tekrarlarına geçit vermeyelim.
 THKP-C (Acilciler)
2 Temmuz 2010