Mehmet Yavuz 24 Mart 2010
B.... yemenin Arapçasını duymuştum. Ne yazık ki, Nebil’in istismarı ile bunun Türkçesine de tanık oldum.
Her şeyi Nebil’e mal ederek geçmişe sövüp saymak, insanları aşağılamak için yırtınmak; bok yemenin Türkçesi oldu.
Harbiye’de oturduk. Güzel bir gece geçirdik. Sonrasında Mustafa, Erkan ve ben Antakya parkında gezerken Fuat’ı cebinden arayıp selamladık. Üçümüz de kendisiyle ayrı ayrı konuşup hal hatır sorduk, saygılar sunduk.
O günden bu yana hiç kimsenin aklına Fuat gelmemişti. Ne zaman ki Fuat oturup bir birkaç çift laf söyledi, uğramadığı hakaret kalmadı. Hatta bu hakaretlerden mezardaki babasına kadar tüm ailesi payını aldı..
Olamaz böyle bir şey.
İnsan olan bir yerde durur diyorum, ama olmuyor.. Her seferinde daha da acımasız bir bombardıman başlıyor..
Ne diyeyim…
B... yemelerin her lisanını biliyorlar.
Yazıklar olsun
7 Oca 2010
160.dosya : B...YEMENİN DİLİ
zaman: 1/07/2010 11:00:00 ÖS