7 Oca 2010

162.dosya : "DEŞİFRE ETMEK"

Mihrac Ural 29 Mart 2010

33 önce itirafçı olarak örgütle ilgili her şeyi deşifre etti. Bu gün, 33 yıl sonra yeniden, ortağı MİT ajanıyla yine "deşifre" edeceği tehdidi yapıyor.

Aydınlık dergisinin ifşaatlarını, deşifre girişimlerini hatırlayın. Sol güçlere verdiği zararı aklınıza getirin, aynı görevler yerine getiriliyor.

Doğu Perinçek'in ikici nesil modülleri iş başında.


Devrimcilerin dikkatine;

İtirafçı Engin Erkiner ve MİT ajanı İbrahim Yalçın, ihbarlarına devam ediyor...


19 Ağustos 1977. Örgütümüz İstanbul'da ağır bir darbe aldı. Basına "Bombacı Leyla" operasyonu olarak geçti. Baskınlarda biri yakalandı.


Polis bileğini tutuğu an, itirafçı olmak istediğini söyledi.


Eline kalem kağıt verdiler, "kornolojik olarak" örgütle ilgili herşeyi akıl almaz bir ayrıntıyla verdi. Bildiği, tahmin ettiği, olasalıkları dahil tüm eylemleri, kadroları, önceki ve sonraki üst komiteleri, ölüyü diriyi, melzemeleri ev adreslerini, şoförleri, sempatizanları, merhaba dediği, yoldan geçen ilgisiz insanları verdi de verdi...

Aklına geldikçe mazgal deliğinden polisi çağırdı "şimdi hatırladım" dedi ve yeniden verdi. Nebil yoldaşı, Ali çakmaklı'yı, Mihrac Ural'ı, Ali Sönmezi ilk kez polise "deşifre" ediyordu. İlgisiz eylemleri ilgisiz olan bizlerin de sırtına yıkarak, polise yapılabilecek eylem ihtimallerinin neler olabiliceğini kurgulayarak anlattı, döküldükçe döküldü.

Bizleri, bundan tam 33 yıl önce deşifre etmişti. Polis bu gün yine peşimizde. Biz mücadelede onlar takipte. Aynı kişi, İtirafçı Enigin Erkiner bizi yine deşifre etmeye devam ediyor.

Bu gün de deşifre ediyor. O gün polis bileğini tuttuğu an, şimdi ise ortağı MİT ajanı İbrahim Yalçın ve ölü konuşturucusuyla birlikte işine devam ediyor. Yine ilgili ilgisiz herkesin ismini "deşifre" ederek görevini yapıyor.

33 yıl önce (19 Ağustos 1977) şunları söyledi:

“Emniyet kuvvetlerine yardım maksadıyla yakalandığım günün akşamı ve onu takip eden günde aşağıda sıralayacağım evleri bulmaları bakımından polise yardım ettim” (Engin Erkiner Polis İfadesi,19 Ağustos 1977, s:16)

33 yıl sonra (28 Mart 2010) aynı sözleri şöyle tekrar etti:


"Mihrac Ural 'bizi ihbar ediyorlar' diye bağırıp çağırıyor. İhbar etmek, deşifre etmekse, buna bundan sonra da devam edeceğiz"

(Engin Erkiner, Mihrac Ural ile Muhabarat; Uzak Durun!)


İşte Engin Erkiner budur. 33 yıl önce itirafçıydı, şimdi ise pervasız bir muhbir. Bu ne bir hasım iddiası ne de bir suçlama, adam kendi görevini kendi yazısıyla açıkça ifade ediyor. Biz hiç bir iddiada bulunmadan kişi kendini nasıl tanımlıyorsu öyle aktarıyoruz; belge ve kanıtla kendi el yazısını ortaya koyuyoruz.


"Deşifre etmek" sözü kime ait, bunun kaynağı kimdi diye sorarsanız, devrimci süreci iyi bilenler irkilerek Doğu Perinçek diyecektir.


Evet ihbarı sol arasına sokan onu bir medrese haline getiren ve sonunda Genelkurmayın basit bir kuklası olarak yakalanın bu kişi Doğu Perinçek'tir.


Engin Erkiner, ortağı MİT ajanıyla, bu zincirin son halkalarından biridir. Muhbir Engin'in ortağı, MİT ajanı İbrahim yalçın'ı, kendi itirafnamesinde, kendi el yazısıyla, kendini nasıl tanımladığını okuduğumuzda tüm taşlar yerli yerine oturacaktır:


“Bir hafta sonraya gün kestik. (28 Ağustos 1986) ben, o günü MİT’e bildirdim. Çok sevindiler, başarılar vs. diyerek 150 bin TL’da paralarını alarak vedalaştık… Örgüt bittiği zaman, benim işim de bitecek. Artık devlet arkamda olacak hiçbir sıkıntım olmayacak. " (İbrahim Yalçın el yazısı İtirafnamesi, s: 9-10)

İşte bu muhbir taife, demokrasi mücadelesine omuz veren, yasal zemin dışında hiç bir çabası olmayan, yasal dergi ve derneklerde çalışan devrimcileri tek tek "illegal örgüt üyesi" olarak lanse edip ihbar etti. Gözaltına alınmalarını yol açtılar.

Muhbir şebekesi, İtirafçı Engin ve MİT ajanı İbrahim yalçın

Size sesleniyorum;

26 Mart 2010 Cuma günü. Şafak sökerken evlerimize baskın yaptınız, yüzlerinizde kirli sutarınızı örten kara maskeler vardı. Çoluk çocuk, ailece hepimizi yerlere yatırdınız. Karalama ve şaibe uydurması yalan kurgulardan ibaret yazılarla, Doğu Perinçek öğrencileri olarak başaramadığınızı, devletinizle birlikte ölüm kusmak üzere kurulu silahlarınızla başarmaya çalıştınız.

Engin Erkiner, İbrahim Yalçın, Erkan Ulaşan siz dünden bu güne uzanan görevlilersiniz; Özel Harp Dairsenin kuklaları olarak bir ekipsiniz.

Demokrasi mücadelesi nin neferlerini ihbarlarınızla yakmağa çalıştınız. 14 yiğit insanı gözaltına aldırdınız. Bununla da bir şeyleri başardığınızı sandınız; haliniz Kıpti misali, şecaatinizi arz ederken sirkatinizi itiraf ettiniz.

Siz resmi birer polis ajanı, ahlaksız birer ihbarcısınız.

Davamız gerici sisteminizle ve onu koruyan devletinizledir. Onurlu direnme tarihiyle bizler sizleri koruyan güçlere karşı halklarımızınh haklarını savunmaya devam edeceğiz.

On yıllardır katlanmadığımız zulüm kalmadı. Çekmediğimiz acı kalmadı. İşkenceler, zindanlar, firar ve mültecilik koşullarının tüm kesvetini omuzladık.

Başımız dik, halkımız için, demokrasi mücadelesini sürdürdük. Bu gün de aynı yolda, dünden gelen doğrularımızın arkasında durarak mücadele ediyoruz. İhbarlarınız bizi yıldıramaz, mücadele devam edecektir.