23 Kas 2010

ŞEHİTLER

 THKP-C (Acilciler) Basın Açıklaması      
24 Kasım 2010 / No: 23
ŞEHİTLER
GELECEĞİ KAZANMAK İÇİN SUNDUĞUMUZ
EN BÜYÜK ÖZVERİMİZDİR.

Onlar bize özverinin ucu açık sınırlarını öğrettiler. Bize kalan görevler, onların özverileri karşısında anılmayacak kadar küçük, ihmal edilmeyecek kadar da yerine getirmesi gerekenlerdir.
THKP-C(Acilciler), şahitlerinin açtığı özveri yolunda, halklarımızın haklı davaları uğruna mücadeleyi kararlıca sürdürecektir
***
Demokrasi mücadelesi bir insanlık mücadelesidir. Özgürlük için, bu mücadelede büyük bedeller ödenir. Ödenen bedeller karşılığını aynı kuşata almasa da gelecek bu yolla kurulup, kazanılır.
THKP-C(Acilciler) tarihsel bir direnme örgütü olarak, halklarının demokrasi ve özgürlüğü için mücadelenin ön safında tüm gücüyle yer aldı. Geleceğin kurulması ve kazanılması için mücadele etti, Buna bu günde tüm gücüyle devam etmektedir.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesi, kolektif örgüt kimliğiyle yükselir; siyasal doğruları arkasında durularak sunulan özverili çabalar bunu ifade eder. Bu çabalara kaynaklık eden siyasal yönelimler, uğruna şehit olunacak kadar kararlı olmanın da kaynağını oluşturur; bu nedenle oluşumundan bu güne THKP-C(Acilciler) örgütü, siyasal yönelim ve önermeleri halkımızın çıkarlarını merkezine alan çağdaş, adil ve barışçıl bir yaşam düzeni amacı üzerine oturtulmuştur.
Amaçlar insani merkezli oldukça araçlar da insani olmakla yükümlüdür. Örgütümüz bunu ilke edinmiştir. Bunun istisnası savunma hakkının kullanılmasıdır. Saldırılara karşı savunma, direnmenin tüm gerekleriyle yapılmak durumundadır. Demokrasi ve özgürlüğün gasp edildiği yerde ise direnme,  insan doğasının en haklı refleksidir. Örgütümüz bu haklı duruşu  kararlıca özverilerle  almıştır.
12 Eylül öncesi dönemde devletle birlikte sivil faşist güçlerin saldırılarına karşı duruş,12 Eylül dönemiyle birlikte darbeci askeri faşist diktatörlüğe karşı direniş bu çerçevede ortaya çıkmıştır. Devlet elindeki askeri ve güvenlik teşkilatlarıyla halka kanlı kıyım saldırıları yaptıkça, devrimci hareketin direnmesi ve savunma çabaları da o ölçüde gündeme gelmiştir.
Örgütümüz inanç ve kararlılıkla bu süreçlerden anlının akıyla geçmiş direnme örgütü olarak yerini almıştır. Bu uğurda şehitler vermiştir.
Bu mücadele, sınırlarını bölgemizin ve dünyanın en önemli sorunu Filistin halkının direnme mücadelesine kadar boyutlandırarak, enternasyonalist görevlere kadar uzanmıştır. Filistin halkının direnişine katılarak gösterilen bu duruş, ABD-İsrail siyonizmi ve bölge gericiliğinin saldırılarına karşı, bölgenin devrimci güçleriyle omuz omuza yer alarak, şehitler de vererek tecelli etmiştir.
Şehitlerimiz bu sürecin tüm kesitlerinde özverilerimizin, onurlu direnişimizin, halkımıza karşı sorumluluğumuzun omuzlarımıza bindirdiği bir yükümlülüğü temsil etmiştir. Merkez Komite üyesi Hanna Maptunoğlu yoldaş gibi önderler, örgütün her düzeyindeki militanlarla bir eşit olarak bu mücadelenin şehidi olmuştur.
Amacı insanlık erdemleriyle belirlenmiş bir mücadelenin yaşama dair bakışı salt siyasi olmanın çok ötesindedir. Örgütümüz, mücadelede şehit olma olayına asla bir siyasi gereklilik olarak bakmamıştır. Bunu haklı mücadelenin istenmeyen bir sonucu olarak görmüştür. Örgütsel amacımız yaşama dairdir. Yaşamın prangalarına karşı bir özgürlük mücadelesidir. Yaşamın kurtuluşudur. Bu algı, ölümü üretenlere karşı yaşamı savunmaktır. Bu yanıyla şehit olmak yaşam için sunulabilecek en değerli özveridir. Böylesin özveriden çekinmeyenler, bir taraftan kolektif siyasal kimliğimizi inşa ederken, diğer taraftan uğruna şehit oldukları davanın başarısına bir adım daha yaklaşmamıza olanak sağlarlar. Bu davanın, halkın hak davası olması ise bir bayrak yarışı gibi kuşaktan kuşa taşınması anlamına gelir. Örgütümüz bunu bilince çıkarmış, bu sürecin temel bir parçası olarak görevlerini yerine getirme kararlılığı göstermiştir.
Şehitler bu bayrağı kedilerinden sonrakilere hakkıyla taşımış, mücadele sürecinin onurlu yıldızları olmuştur.
Ruhları şad olsun.
Onlar bize özverinin ucu açık sınırlarını öğrettiler. Bize kalan görevler, onların özverileri karşısında anılmayacak kadar küçük, ihmal edilmeyecek kadar da yerine getirmesi gerekenlerdir.
THKP-C(Acilciler), şahitlerinin açtığı özveri yolunda, halklarımızın haklı davaları uğruna mücadeleyi kararlıca sürdürecektir.
THKP-C(Acilciler)
Genel sekreteri
Mihrac Ural
24 Kasım 2010