7 Oca 2010

99.dosya : MİT ajanı Virüslerin Vehmi…



Not: THKP-C(Acilciler) örgütü fedakar yöneticileri, kadro ve militanları, bu gün nerede ve nasıl olursanız olun, emeklerinizin eseri olan THKP-C(Acilciler) örgütünüze yapılan saldırıların, devrimci harekete ve devrimci değerlere yönelen bir saldırı olduğunu artık ayan beyan biliyorsunuz. Bu saldırılar, diğer devrimci örgütlerinde dikkatinden kaçmamıştır. Karalama ve çamur atmalara ilişkin ortak kanı, Özel Harp dairesi mahreçli olduğudur. Bunu onlarca mesajla ilettiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz. Gerçekler anlaşılmıştır.



Engin Erkiner gibi polis işbirlikçisi İtirafçılar ve İbrahim Yalçın gibi MİT ajanlarının çehreleri, ne duyum nede üçüncü kişilerin şahitliğine yer bırakmayacak belge ve kanıtlarla, kendi imzaları ve el yazılarıyla açığa çıkmıştır.



Yoldaşı yoldaşa kırdırma taktikleri ise suratlarına birer şamar gibi geri iade edilmiştir. Tartışma konusu olan tüm olaylar tek tek belgeleriyle ortaya konarak Örgütümüzün devrimci duruşu açık hale gelmiştir. Bu noktada Levent yoldaş, hepimiz adına size bir kez daha seslenmektedir. MK yedek üyesi, Filistin kamplarımızın komutanı sürecin tüm ayrıntılarıyla bilen bir kahraman yoldaşın bu çağrısı, kirli amaçlarıyla şaibe yaratama çabasında, derin devlete kuklalarına bir derstir. ( AYRI VARLIK yayın kurulu)



MİT ajanı Virüslerin Vehmi…



MIT işbirlikçisi adam İbrahim Yalçın, sürekli her şeyin önünde ve arkasında Mihrac Ural yoldaşın adını sokuşturma çabası içinde olmuştur. Çünkü hedef kişi şahsında örgüt ve yükselen mücadelesidir. Hedefteki Mihrac Ural yoldaş örgütümüzün ideolojik ve örgütsel beyinidir. Mücadele tarihimizin en önemli köşe taşlarının oturtulmasının da mühendisidir. Yöneticim, yoldaşımdır. Bu yoldaşla mücadele birlikteliğim, içselleştirdiğim ve benim için "devrimci yaşam kültürü" diye felsefileştirmiş bir hayat tarzı ile devam etmektedir. MİT’çinin değimiyle Mihrac Ural'la "suç ortaklığı" onurlu devrimci mücadele hayatımın bir suçu ise, bu "suçu" ben bir onur olarak taşıyorum.

Beni tanıyan tüm yoldaşlarıma sesleniyorum. Bu insanlar yaptıkları ahlaksızlıklarla, ihbar ve karalamalarla sadece örgütlü olma bilincini kirletme çabasındadırlar. Vehimle uğraşıyorlar gerçeklerle hiçbir ilgileri yoktur. İtirafçı Engin Erkiner’in bu “ipi kopmuş” çevre adına “Geçmişi olanın geleceği olmaz” demesinin tek nedeni de budur, geçmişleri kirlidir, bunu örtemeye çalışmaktadırlar.

Siyasi olmak, halkı için örgütlü mücadele için bir şeyler söylemek gerek. Şahsi düşmanlıkların varacağı yerde halkın çıkarları temsil edilemez.



Levent Sami Sultan

17 Eylül 2009

Aynı atölyede üretilmiş örgütümüzü "yok etme" kurgularından bir yenisine tanık olduk yeniden. İbrahim Yalçın'ın MİT ile işbirliği itirafına tanıklık eden biri olarak ben, örgütümüzü "-THKP-C(acilciler) adım adım tasfiye edildi" başlığı altında yayınladığı her şeyiyle düzme ve hayal ürünü senaryolarıyla açıklamalarını çok garipsemedim. Çünkü bu, onun asıl işi, misyonudur, devrimcilik maskesi altında yürüttüğü uğraşısıdır.

Kendisi de ifade etti; "60'ına dayanmış" haliyle bugüne kadar örgüt-Mit ikilemi içindeki şaklabanlıklarda yıkma - dağıtma eylemlerinden bundan sonra önünde duran süreçte kendisi için fazla ümit vermemektedir. Onun için geçmişteki hatıralarından belleğinde kalmış çok küçük ayrıntılar varsa, onlardan virüs üreterek THKP-C (Acilciler)'in çok güçlü sağlam bünyesine "belki iş görür" hesabıyla göndermektedir.

"O", tükenmişliğin platformundan, örgütümüzün özellikle "Arapça bilen" dediği yönetici ve kadrolarına karşı ötekileştirmeyi öngören karalamalarını sürdürdükçe, örgütümüzün on yıllar öncesinden arındığı bu "çürük"lerden daha güçlü olarak yoluna devam etmektedir. İhanet atölyelerinde üretilen yıkım senaryoları, kararlı mücadelemizin ve azmimizin önünde hiç bir işe yarayamayacaktır. Küfür, karalama ve iftiralar mucidin tarihine, zaten kabarık olan kara sayfalarına ek yeni sayfalar eklemekten başka işe yaramayacaktır.

Kendi adıma "Arapça bilenler"den biri olarak, ulusal kökenimle ve bu anlamda etnik değerlerin bütünlüğü içinde ait olduğum halkımın özgürlük ve demokrasi mücadelesi için 30 yılımı verdiğim örgütüm THKP-C (Acilciler)'le hem bir ARAP hem bir demokrasi savaşçısı ACİLCİ olarak gurur duyuyorum. Baykuş tellallığıyla İbrahim Yalçın ne beni ne de gerçek bir başka Acilci'yi örgütü, yoldaşları ve halkına olan bağlılığından bir zerre kadar bile etkileyemez. Yazılarıyla suratını ortaya koydukça da kimin hesabına ne işler çevirdiğini daha iyi anlamış oluyoruz.

MIT işbirlikçisi adam, sürekli her şeyin önünde ve arkasında Mihrac Ural yoldaşın adını sokuşturma çabası içinde olmuştur. Çünkü hedef kişi şahsında örgüt ve yükselen mücadelesidir. Hedefteki Mihrac Ural yoldaş örgütümüzün ideolojik ve örgütsel beyinidir. Mücadele tarihimizin en önemli köşe taşlarının oturtulmasının da mühendisidir. Yöneticim, yoldaşımdır. Bu yoldaşla mücadele birlikteliğim, içselleştirdiğim ve benim için "devrimci yaşam kültürü" diye felsefileştirmiş bir hayat tarzı ile devam etmektedir. MİT’çinin değimiyle Mihraç Ural'la "suç ortaklığı"onurlu devrimci mücadele hayatımın bir suçu ise, bu "suçu" ben bir onur olarak taşıyorum.

Bugün böyle, yarın da sonrası da böyle olacak. Onun için varsayımla "belki şöyle", "belki böyle" bir gelecek benim için kimse bir biçim kurgusuna yönelmesin. 30 yıla aşkın birlikteydik Mihrac Ural yoldaşla, 30 yılı aşkın da BİRİZ.

Yaptığınız kurgular, herkesle ilişkinizde denediğiniz ve çirkin ayak oyunlarıyla sonuç alacağınızı sandığınız kişiliğinizle ilgilidir. Bu kişiliğin ortaya koydu pisliğin siyaset olmadığını bu gün herkes görmektedir. Siyaset yapacak siyasi yazacak düzeyde olmamanız, sizi bir düşman yaratmaya ve bunun üzerinden kağıttan kaleler kurmaya yöneltiyor. İtirafçısı-paranoyağı-MİT ajanı-ölü konuşturucusu birbirinize ne de çok benziyorsunuz. Zavallısınız, zayıfsınız ve tek ortaklığınız kurgu ve yalanlarla üretmeye çalıştığınız vehimlerinizdir. Sonuçta kime hizmet ediyorsunuz dönün bakın işte bu yüzden ahlaksızsınız.

Demokrasi mücadelesinde ilerleme, örgütümüzün her güncelde etkin olarak kendini ifade edişi önünde yapacak bir şeyi kalmayan Mit işbirlikçileri, iftira ve karalamalarını sürdürdükçe biz ACİLCİLER yolumuza devam edeceğiz. Halkımızın özgürlük ve demokrasi mücadelesine tüm imkanlarımızla katılmaya devam edeceğiz. Bu dava herkese ve her şeye rağmen yürüyecektir.

"Siz", o vardığınız noktada kalın; geçmişin anılarıyla mutlu ve hüzünlenin. Fazlası; gelecek kuşakların sizden öğrenecekleri değil, hakkınızda verecekleri hükümdür. Virüslerinizle halka mal olmuş değerleri hiç mi hiç yok edemeyecektir.

Beni tanıyan tüm yoldaşlarıma sesleniyorum. Bu insanlar yaptıkları ahlaksızlıklarla, ihbar ve karalamalarla sadece örgütlü olma bilincini kirletme çabasındadırlar. Vehimle uğraşıyorlar gerçeklerle hiçbir ilgileri yoktur. İtirafçı Engin Erkiner’in bu “ipi kopmuş” çevre adına “Geçmişi olanın geleceği olmaz” demesinin tek nedeni de budur, geçmişleri kirlidir, bunu örtemeye çalışmaktadırlar.

Siyasi olmak, halkı için örgütlü mücadele için bir şeyler söylemek gerek. Şahsi düşmanlıkların varacağı yerde halkın çıkarları temsil edilemez.

LEVENT- 17 Eylül 2009