Orta-doğuda yurtdışı çalışmalarımız başladığı günden bu yana Filistin devrimi örgütleriyle omuz omuza olduk. Bu gelenek çok kadim bir gelenektir. Şehri Antakya’nın tarih içindeki siyasal yürüyüşünde önemli bir dönemeç olan URUBA hareketi’nin (Arap halkı haklarını savunma hareketi 1936) faaliyetleri arasında etkin yere sahipti. Bu gün 97 yaşına varmış olan Babam Zeki Ural bu hareketin liderlerindendi. 1936’larda, Şeyh İzzeddin El Kasım önderliğinde İngilizlere karşı yürütülen devrimci harekete Antakya’da verilen destek, örgütümüzün şehitleriyle yükselerek devam etmiştir. Bunu anlamak için bu tarih süreci kadar, bunu oluşturan sosyal, kültürel, ulusal ve siyasal dokuları da bilmek gerek. Bunlar bilinmeden Bir Türkiyeli devrimci örgütün bu çabalarını anlamak mümkün değildir. Torosların güneyini Filistin’e bağlayan bağ, Türkiye devrimci hareketini Filistin devrimine bağlayacak bağdır aynı zamanda.
Altta vereceğimiz belge, bir davetiyedir. Bunun gibi onlarca davetiye yıl boyu örgütümüze akıp durur. Buraya bu belgeyi taşımamızın amacı 1936 Filistin devrimiyle yapılan Antakya dayanışmasın, 1983’te şehitler vererek sürdüren örgütümüzün 1997’lerde de 2000’li yıllarda da aynıyla sürdürdüğünü yansıtması açısından önem taşıyor. Şehitlerimizi karalamak isteyenlerin, Filistin halkıyla iç içe olduğumuzu bunun ezelden ebede kadar gideceğini bilmeleri gerekiyor. Örgütümüzü Filistin devrimine bağlayan bağları bilince çıkarmamış olanların algılarını tazelemeleri gerekiyor.
El FETİH örgütü kuruluş yıl dönümü kutlamalarına örgütümüzün katılımı ve katkılarını isteyen bu davet, bölgemizde gericiliğe karşı omuz omuza, dayanışma içinde mücadeledeki kararlılığı dile getirmektedir. Filistin halkıyla dayanışmamızın önemine ve daha da yükseltilmesini dile getirmektedir.
22 / 12 /1997 tarihli El Fetih örgütü Dış İlişkiler Dairesi imzası taşıyan belge örgüt mührüyle tasdik edilmiştir.
Kayıtlar
