1 Ağu 2010

174. DOSYA, MİT AJANI İBRAHİM YALÇIN KORKMA, KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK...



MİT AJANI İBRAHİM YALÇIN
KORKMA
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR…

Süleyman Sait
29 Temmuz 2010

Korkakların ağzından korku ithamları hiç düşmez.
İtirafçıların ağzından, herkesin bir şeyler itiraf ettiği suçlaması hiç eksilmez,
Ajanlar ise bin bir yol ve yöntemle ihbarcı olmaktan kurtulamaz.
Bu bir kaderdir. Bunun için tüm itirafçılar ve polis kuklaları birbirine benzer. Alın Kürt özgürlük hareketine çamur atanları, Acilcilere çamur atanlarla karşılaştırın tek cümleleri bile farklı değil. Çünkü kaynağı Özel harp dairesidir.
Adam sayfa sayfa el yazılı belgelerle itirafçı olduğu belgeleniyor, adamın el yazılı belgelerle MİT ajanı olduğunu itiraf ediyor, buna rağmen utanma sıkılma duymadan, okurla alay edercesine, sağa sola “korkaklık” suçlaması yapıyor. MİT ajanıdır, muhatap alınmaz…
Ama okur da bilsin, bu çirkin ve bir o kadar ahlaksız ikili kelimenin tam anlamıyla ve kendi el yazılı itiraflarıyla korkaklıklarının nereye kadar vardığını açıklıyorlar. Bizim bu açıklamalara ekleyecek, araştırma yapmaya tenezzül edecek hiçbir çabamız olmadı olmayacak. Bu konuyla ilgili dünya alem itirafçıyı itirafçı, Mit ajanını da MİT ajanı olarak biliyor. Gerisi boştur.
Polis bileklerinden tutuğu an, bülbül gibi ötmeye başlayan bu korkaklar, örgütü olduğu gibi ellerinde ve hayallerindeki olası tüm bilgi ve ihtimalleri de katarak vermişlerdir. Örgütün sırtına, örgütlü tüm yönetici, kadro ve militanların sırtına bu güne kadar süren ağır ithamların yükünü yığmışlardır.
İşkencelerde ser verip sır vermeyenlere çamur atmak ve bunun üzerinde bir onurlu direnme örgütü olan Acilciler hareketini kirletmek için yalan kurguların senaryolarıyla iştigal etmektedirler. Kendi ayıplarını, kendi kamburlarını örtmek için başkalarını kendileri gibi gösterim benzer aramaları içine düştükleri sendromu da yeterince açık anlatıyor.
Bu açık bir korkudur, yürek titremesidir, Çünkü ne kadar geç kalınsa da Acilcilerin er yada geç bu korkak sürüsüne kesilmiş olan cezayı yerine getireceği kesindir. Bu nedenle korkunun ecele faydası yoktur.
30 yıllık TKEP mültecileri, korkunun mülteci ettiği döküntüler, TKEP’i tasfiye ettikten sonra Acil hareketine havlayarak korkularını gizlemeye çalışmalarının ecele hiç faydası olmayacaktır.
Bir yanda gecelerini gündüzlerine katarak demokrasi mücadelesine katkı sunmak isteyen Acilciler, diğer yandan onlara çamur atmak isteyen Özel harp dairesi kuklaları bulunuyor.
İtirafçı Engin ve MİT ajanı İbrahim’in beslendikleri kaynağı net görmek için Kürt Özgürlük hareketine yönelen Özel harp dairesi suçlamalarını okumak ve bu ikilinin sözleriyle karşılaştırmak yeterli olacaktır. Bunlar, muhbir ve ajandırlar birbirlerine çok benzerler :
Bu linkte yer alan karalamaları, iğrenç iddiaları, tümüyle yalan kurgu senaryoları okuduktan sonra, bu ikiliyi ve karalamalarını neden muhatap almadığımız daha iyi anlaşılacaktı. İbrahim yalçın bir Av. Hüseyin Yıldırım’dır; tek bir cümleleri farklı değildir, aynı kaynaktan ve aynı amaçla kirlilik saçma çırpınışlarındadır. Ancak hiçbir işe yaramamaktadır, geviş getirir gibi sadece boynundaki ipi daha da daraltmakta ve sona yaklaşmaktadır; geride baki olan, zamanın hakemliğidir, düşene rahmet edilmesin
 Bu korkakları tanımak için kedi cümlelerini tekrardan okumak yeter de artar.
Engin Erkiner kendini tanıtıyor:
Emniyet kuvvetlerine yardım maksadıyla yakalandığım günün akşamı ve onu takip eden günde aşağıda sıralayacağım evleri bulmaları bakımından polise yardım ettim (Engin Erkiner Polis İfadesi, s:16)

İbrahim Yalçın kendini tanıtıyor:
Bir hafta sonraya gün kestik. (28 Ağustos 1986) ben, o günü MİT’e bildirdim. Çok sevindiler, başarılar vs. diyerek 150 bin TL’da paralarını alarak vedalaştık… Örgüt bittiği zaman, benim işim de bitecek. Artık devlet arkamda olacak hiçbir sıkıntım olmayacak. " (İbrahim Yalçın el yazısı İtirafnamesi s:9-10)

Tüm bilgiler ve kapsamlı açıklamaların tümünü alttaki linklerde bulmak mümkün

Gerisini konuşmaya gerek var mı ?