7 Eki 2010

AHMET ÇOLAK

ŞEHİT AHMET ÇOLAK YOLDAŞ
MÜCADELEMİZDE YAŞIYORSUN

Şehit Ahmet Çolak 8 Ekim 1982

Mihrac Ural

8 Ekim 2010

THKP-C (Acilciler safında devrimci mücadelede gelişir. 12 Eylül karanlık rejimine karşı mücadelede özveriyle en önde yerini alır. Devrimci mücadelede çok yönlü eğitim için yurtdışına çıkar.  Eylül 1982 başlarında Türkiye’ye tekrar döner Bir ay sonra yurt dışına çıkmak üzere yola koyulur. Sınırı geçerken jandarma kurşunuyla şehit olur.
Şehit yoldaş Ahmet çolak’ın 28. Ölüm yıldönümü anısında bir kez daha onu saygıyla anıyoruz. Anısı mücadelemize ışık olsun.
Ahmet Yoldaş’la önemli bir anımı bir kez daha paylaşıyorum.
Ahmet Çolak, Adana zindanından firarımın ardından görüştüğümün ilk yoldaşlarımdan biridir. Gözlüklerini takmış sakin ama kararlı bakışlarıyla çocuk denecek görüntüsü ve başı hafif aşağıya eğik haliyle, sıcak bir ilişkinin ilk referansını vermişti. Yanımdaki yoldaş beni tanıtınca taş kesilmiş gibi oldu. İnanmamıştı. 
Elimi sıkıca tutmuş ve sanki elimi elinde unutmuştu, asılı kalmıştı. Kısa bir selamlaşmanın ardından, kısa bir sohbeti tamamlamıştık ki, gitmemiz gerektiğini ifade eden G.K yoldaşın gözüne bakarak "Dur hocama zindan firarı dolaysıyla bir hediye takdim etmek istiyorum" dedi.
Şaşırmıştık. O kesitte hediye nedir, neden verilir  bilmezdik. Bu gibi algılar kıta sahanlığımızda olmayan kavramlardı. Ahmet yoldaş elindeki saati sökerek bana uzatmıştı. "Buna nasıl alırım hiç gereği de yoktur" dedim. "Lütfen alınız" dedi. Saat Longines markaydı. Saat merakı bu güne kadar olmayan ve kolunda ya da parmaklarında hiç bir takı bulundurma eğilimi olmayan biri olarak, Ahmet yoldaşın hediyesini elime takmayı ve uzun yıllar bunu taşımayı gerekli gördüm.
Daha sonra Orta-doğuda buluştuk, daktilo yazımında çok iyi bir arkadaştı, bu yönde görevler de aldı. En olumsuz koşullarda en olgun ve yanlışa yönelmeyen devrimci tutarlığı terk etmeyen bir yoldaştı.  
Ruhu şad olsun diyor, örgütümüz THKP-C (Acilciler)in ölümsüzleri arasında, anısı yolumuzu aydınlatan bu kahraman yoldaşı saygıyla anıyoruz.